Windows'u sevmediğimi ne kadar tekrar etmişimdir? Windows'u neden sevmiyorum? grep diye bir araç vardır mesela, düzenli ifadeler kullanarak metin dosyalarında arama yaparsınız. (Düzenli ifadelerle ilgili şuraya link verecektim ama okuyunca korktum.)

Bu araç belki 40 senedir UNIX'in her çeşidinde mevcuttur. Buraya yazdığım yazılarda, Linux'ta mesela grep 'Status: draft' */*.mddiye bir arama yapıyorum ve bana tüm taslaklarımı gösteriyor. Windows'ta ise başka araçlar bulup indirmek gerekiyor. Bunların da ne kadar sağlıklı olduğundan emin olamıyorum, ayrıca komut satırı programlarını bir defa öğreniyorsunuz ve yıllarca kullanmaya devam ediyorsunuz, Windows'un arabirimi değiştikçe bu programların kullanım şekilleri değişiyor, özellikleri artıyor veya program çalışmaz hale gelip ortadan kayboluyor.

Bunlar belki Windows 18'e doğru düzelecek ama inşallah o zamana kadar hayatımda sıfır Windows kalacak.


Yirmi senedir, belki daha uzun zamandır kendimi o hafta ölecekmişim gibi hissederim. Haftanın tümü değil belki, her gün de değil ama bir gününde böyle bir his doğar, az kaldı, ölüm geliyor.

Psikologlar sanırım bunun bir hastalık olduğunu söyleyeceklerdir. (Belki de söylemeyeceklerdir ama en azından hastalık hastası olduğum belli.) Kendimi bu haftaların birinde haklı çıkaracağım ama bakalım, ne zaman?

Ölümü hatırlamanın iyileştireceği insanlardan değilim. Ölüm düşüncesi insanı belli bir çeşit kötülükten koruyor olabilir, yani dünyaya kazık çakacağını düşünerek hareket eden birileri varsa, onlar için ölümü hatırlamak biriyilik vesilesi olabilir ama ben onlardan değilim. Ölümü hatırlamak ne ibadetlerime bir fayda sağlıyor, ne hatalarımı düzeltmeye bir etkisi var.

Ölümü düşünmenin insanı dirilten bir tarafı var, bu doğru, velakin bir de umursamazlaştırıcı bir tarafı var, tembel felsefesi ürettiren bir taraf bu. Bahane ürettiren bir taraf, her şeye ekşi bir sinisizmle yaklaşmasına sebep. Bendeki etkisi bu ikincisi oluyor genelde.

O sebeple bahanelerimi ölümden değil, hayattan seçmeye çalışıyorum.