Geçenlerde Engin Ardıç'ın yazdığı şöyle bir şey geldi önüme:

Ben size genişletivereyim Matematik hocasının ona "senin de adın Mustafa, benim de adım Mustafa, bu böyle olmaz" dediğini de... (Bunun niçin böyle olmayacağını ilkokula başladığım günden beri anlayabilmiş değilim.) İkisi de Mustafa ya, karıştırıyorlarmış... Matematik öğretmeniyle öğrencisini "karıştırmak" için kaç IQ gerekiyor? O zamanlar yeterli protein tüketilemiyordu belki de, imparatorluk çöküyordu ya...

XY- geçenlerde bu olayın ne kadar inanılmaz olduğunu, okulun öğretmenler odasında konuştuklarını söylemişti. Sanırım halkımız Kemalist mitlere karşı şüpheciliğini konuşturmaya başladı.

Ben Kemal isminin Namık Kemal'e özenerek alındığı fikrindeyim, düz Mustafa olmak yerine, kendini Mustafa Kemal olarak tanıtmış olmalı. Ancak yukarıdaki gibi karıştırmasınlar mevzuu bence bir yanlış anlama. Burada bahsedilen, matematiği benim kadar iyi biliyorsun, adımız da aynı, bari bir fark olsun diye bir incelik. Muhtemelen Mustafa Kemal'in kendi uydurması ama hikaye o kadar abullabut değil.

Atatürk mitlerini izah etmek bile bana düştü, ne günlere kaldık Yarabbim.

[Yevmiyeler]