1

Geçen gün WhatsApp durumumu "الحمد لله رب المشرق و المغرب" yaptım.

Doğunun ve batının rabbine hamd olsun.

Ertesi gün, bana rastgele ayet gönderen programımdan

فَلَٓا اُقْسِمُ بِرَبِّ الْمَشَارِقِ وَالْمَغَارِبِ اِنَّا لَقَادِرُونَۙ

(70:40) geldi.

"Artık doğuların ve batıların Rabbine kasem olsun ki, muhakkak biz kadiriz"

Böyle denk gelişler beni mutlu ediyor. Bunlar (ve benzerleri) genellikle teselliye ihtiyaç duyduğum zamanlarda çıkıyor karşıma. Gün içinde şahit olduğum denk gelişler belki aklımın oynadığı oyunlardır ama buradakini mesela nasıl izah edebilirim?

Programın rastgele ayet seçen komutu sort -R diye basit bir komut. Nasıl çalıştığını bilmesem şaşırırdım, inanmazdım.

Ancak işte, seni izleyen var manasına gelen bu gibi hadiselerden anladığım, üzülme, Allah sabredenlerle beraberdir oluyor.

Biz de bekliyoruz. Sabahları açıyorum epostayı, Üstelik (ona) «yalandır» derler; fakat alay edip durdukları şeylerin haberleri yakında onlara gelecektir. (26:6) çıkıyor, aklıma çocuklar nasıl olacak? diye geldiğinde

Yeryüzünde birbirine komşu kıtalar, üzüm bağları, ekinler, bir kökten ve çeşitli köklerden dallanmış hurma ağaçları vardır. Bunların hepsi bir su ile sulanır. (Böyle iken) yemişlerinde onların bir kısmını bir kısmına üstün kılarız. İşte bunlarda akıllarını kullanan bir toplum için ibretler vardır. (13:4)

diye bir cevap geliyor. Böyle böyle, tesellimizi bularak yolumuza devam ediyoruz.

2

Sünnilik dediğimizde dünya üzerinde akla kim geliyor? Muhtemelen Türkler değil. Her ne kadar kendimizi Sünnilik markasına dahil görüyorsak da, bunun algısını belirleyen biz değiliz... Araplar. Bilhassa Suudiler.

Mezhepleşmenin, temelde siyasi bölünmenin altını ideolojik olarak doldurmaktan kaynaklandığına inanırım. Bir yerde insanlar ayrı olmak amacıyla ayrı olurlar. Biz onlardan değiliz diyerek farklılaşırlar ve buna da bir şekilde bahane ideolojik altyapı oluşturmak gerekir.

İran'ın Şii olmasının sebebinin, Osmanlı'nın Sünni olması olduğuna inanırım mesela. Eğer Osmanlı hasbelkader Şii olsaydı, İran da Sünni olacaktı. Düşmanınla Siyasi rakibinle aynı sözleri söyleyip, aynı inançlara sahip olarak mücadele edemezsin. Bir şekilde onun kötü, kendinin iyi olduğunu izah etmen gerek. Mezhep de burada lazım.

Sünnilik, Araplar tarafından tescil edildiğinden beri, memleketin dini düşüncesi zayıfladı. Her ne kadar bir Ehl-i Sünnet edebiyatı alıp başını gidiyorsa da, bunun çıkarı yok aslında. Yerli ve milli dini ideoloji lazım.

Bunun yolu muhtemelen iki yoldan geçiyor: Birincisi biz aslında Arap Sünnisi değil de, Sünni Sufi olduğumuzu yakında hatırlayacağız. İkincisi Tarihselcilik denen akım güçlenecek. Muhtemelen Türkiye'de 40-50 sene içinde Sünnilik artık önemli bir vasıf olmaktan çıkacak, ne Şii, ne Sünni bir yol arayacağız.

Tahminimce itikaden Vahdet-i Vücuda dayanan, amel ve ahlaken de ince dokunmuş bir tarihselcilikle beslenen bir noktaya gidiyoruz. Yavaş yavaş pişen bir dini devrim var Türkiye'de, alttan alta artık biz farklıyız demeye hazırlanıyoruz.

[Yevmiyeler]