İsimlerin zamana karşı çıkan bir edası var, fiilin zincirli olduğu gibi zincirli değil. İnsanların isimler konusunda uzlaşamıyor olmasının sebepleri hemen hep isimlerin zamandan ve bağlamdan bağımsız oluşlarının yarattığı anlaşmazlıklar.

Falanca kişi filanca işiyle iyilik mi yapmıştır? Üzerinde anlaşması kolaydır. Falanca kişi iyi midir? Üzerinde anlaşması zordur. Falanca kişi filanca durumda söyledikleriyle aptal gibi mi görünmüştür? Anlaşılması kolaydır. Falanca kişi aptal mıdır? Durumdan duruma değişir.

İsimler düşünmek için uygun değil, ancak insan zihninin durumları parçalamaktan başka çaresi olmadığından bu isimleri kullanmak zorundayız, ancak onları zihnimizin merkezine yerleştirince hakikatten başka şeylere hizmet etmeye başlıyorlar.

İsimleri fiile dönüştürünce en zor soruların bile kendi kendini çözdüğünü görebilirsiniz. Filanca adam iman ettiğini söylemiştir ama birini öldürmüştür, o insan müslüman mıdır? “Müslüman mıdır” tartışmasını ilanihaye devam ettirmek yerine şunu söylemek daha iyi: İman ettiğini söylemek müslümanca bir fiildir, birini öldürmek müslümanca bir fiil değildir; bunları eyleyenin ne olduğuyla alakalı tartışmalar yerine fiillerin ne olduğunu söylemek daha doğrudur.

[Gece Dikilen Ağaç]