Yazacak bir şeyler söyle bana -Olric diyeceğim adına ama artık herkes biliyor onu, moda ya!– Belvedere… Hayır, bu da köpek ismi gibi oldu.

İns misin, cins misin?

Kendimi bir şaman gibi hissediyorum, doğuya bakıyorum ışık, batıya bakıyorum ışık, yön duygum kayboluyor. Zaman hiçliğe akarken, sen de kendini tanıt bize, isminle başlayalım.

Şadrihayazahaytim

Bence bunun pek bir manası olmadı, isimsizken daha iyi tanıyorduk seni.

Şad yani ceviz ağacının kutsal ışığı, dr yani heves, ihay yani mumdan akan mum, zaha yani anlam veya anlayış, yti yani keşif, im yani bilgelik…

İsminin anlamını açıklaman da gerçekten çok iyi oldu, şimdi seni daha da az tanıyoruz.

Sizin dilinizde bilgeliğin anlamını erimiş mum damlasına düşen ceviz ağacının kutsal ışığıyla kavrayan demek.

Oh, maşallah. Peki sizin hayatınız nasıl, doğar mısınız, ölür müsünüz?

Doğmayan ölür mü, ölmeyen doğabilir mi?

Evet, ama bu benim sorduğum şeye cevap olmadı.

Ölüm yokluk demekse, hayır biz yok olmayız, doğum varlık demekse, hayır biz var da değiliz.

Bu da gerçekten çok aydınlatıcı oldu. Ne iş yaparsınız diye sorsam?

Doğruya doğruluk, eğriye eğrilik veren ruhum ben, gökyüzünü benden dolayı hem kubbe gibi, hem de açık görürsünüz.

Hmm, açık?

Ne diyorlar, hiç bitmeyecek gibi, dümdüz yani

Bu işle mi meşgulsünüz?

Bir de suyun şırıltı frekansını ayarlarım, tam sizin kulağınıza göredir.

Evet, elbette. Ben de tam gidip su sesi dinleyecektim şimdi, ben gitsem Şad

Şad değil, Şadrihayazahaytim, Şad küçük ve değersiz demek.

Demin ceviz ağacının bilmemnesi demiştin

O su sesiyle başlayan şad, _sen bunu rüzgar sesiyle söyledin.

Kusura bakma, adın her neyse, şamanlık kariyerimi de gömdüm ilk günden sanırsam…

Şurulam yaşaralilom taşarillililom

Kul euzü birabbil felak!

[Geçmişin Uğultusu]