Emanetten haberi olmayan bir emanetçi olabilir mi? Olabilir.

Bizim halimiz budur. Bizim derken geniş anlamda insanları, dar anlamda müslümanları, sıkışık anlamda Türkleri kastederim, buradaki hangisi bilemedim.

İnsan sadece genetik bir mirası değil, davranış kalıplarını, hassasiyetleri, dünyayı anlama biçimini, bilgiyi de sonraki nesillere taşır. Emanet dediğim, insanların ne olduğunu tam tarif edemeyeceği, çünkü tek başına bir insanın sahip olmadığı ancak toplu halde nesilden nesle aktarılan hakikat.

Bu hakikatin ne olduğunu tarif edemeyişimiz, emaneti taşımak için ürettiğimiz bir bahane haline gelebilir. Taşıması zor, yaşaması zor, aktarması zordur, kolay olsaydı onu dağlara taşlara kuşlara verirlerdi.

Bununla beraber emanetin sahibinin her an burada olduğunu hatırlamak bize ümit veriyor. Emanetini kime hangi yoldan taşıtacağını bilemiyoruz, onu kaybetmekten korktuğumuz kadar, onu hakkıyla taşıyanlardan olduğumuzu da ümit ediyoruz.