Uzun geceler boyu çalışmanın kendisi için pek hayırlı olmadığını anlatmıştı. Sağlığından oluncaya kadar uğraşmış, ne yaptığını soranlara dergi çıkarmak istediğini söylüyormuş çünkü bilirsiniz, buralarda kitap yazıyorum demek şeytana davetiye çıkarmaktır. Dergi de pek farklı değildir gerçi.

Sonra, evet, hastaneye yatıyor. Görmeye gelenler dergiyi de soruyorlar, vazgeçtiğini söylüyor. Aylar sonra hastaneden çıkınca kitabın biten kısmını şu aşağıdaki yayıncı arkadaşına getirmiş.

O da kitaba bakmış, bakmış, kırmak istememiş tabii, bir yandan da bir şeye benzetememiş. Yarı şiir, yarı hikaye bir kitap. Adını Mormon koymuş, şu, var ya Amerika'daki tarikat. Arkadaşı Hormon olsa daha çok satar diye şaka yapacak olmuş, sessizce toplanıp çıkmış. İki ay sonra da kaybettik.

Kitabı ben görmedim, yaktığını söyleyenler de var, kızına bıraktığını da. Kızına soracak oldum, Babam o kitap yüzünden öldü, lütfen sormayın dedi. Bulursam ne yapacağım gerçi, yayınlamak istemem, bir yandan acısı derin, bir yandan da pek yayınlanacak bir kitap olmadığı doğru olabilir. Fazla yalnız kalan adam kendi edebi türünü icad etmeye kalkar, o da böyle yapmış olmalı.

Hayır, cenazeye gittiğimizde o yoktu. Utanmıştır. O da kötü bir insan değildir, belki arkadaşlık hatrına yayınlayacaktı da, ağzından çıkan lafın o kadar incitici olacağını tahmin edemedi.

Demek sen de araştırdın. Hah, demek kitabı yakmadığını söylüyor. Görmüş mü?

Benim kanaatim kızında olduğu yönünde. Ölümünden üç hafta önce görmüştüm onu ve ruhen çok sıkışmıştı, hissettiriyordu, eski sohbetlerden eser bulamadığım bir kırkbeş dakika geçirdim. Onu sıkıyorduk. Övsek de sıkılıyordu, yersek de sıkılıyordu. Ne söylersek söyleyelim anlamadığımızdan şikayet ediyor gibiydi.

Ben duymadım onu.

Ha, evet, sevgilisi. Karısıyla arası ben bildim bileli limonidir. Kızı hürmetine evli kaldıklarını, sonradan da alışkanlık haline geldiğini ve karısının en önemli ilhamı olduğunu anlatmıştı. Sevgilisini ben hiç görmedim, bir keresinde ondan bahsetti sanırım, yetiştiremediği bir iş için onu suçluyordu. Onun yanına gidince çok rahatlamış da, ondan işi unutmuş.

Kitap onda da olabilir tabii, böyle bir ihtimali düşünmemiştim. Onu edebiyattan ayrı tuttuğunu sanıyorum.

Kadın Mormon'muymuş? Amerikalı yani?

İlk defa oraya gidip de Mormon olanını duyuyorum. Bu şakaya neden alındığını da açıklıyor biraz.

Ulaşalım tabii, bende hiçbir bilgisi yok, adını bile bilmiyorum ama konuşunca daha netleşir her şey.

Evet, birazdan. Müsaadenle ben kalkayım artık.

[Hikayeler]