Neden stalk ediyorsun? diye sordu. Bunu artık ondan başka kimseyi stalk etmiyorum diye övünürken sordu. İlginç bir soru. Onu neden stalk ediyorum?

El boşluğundan herhalde. İnsan her gün konuştuğu birinin yokluğuna hemen alışamıyor, kolu kesildiğinde bir süre daha orada bir kol varmış gibi hissediyormuş. Stalk ederek bu şoku hafifletmeye, o hâlâ orada demeye çalışıyoruz.

Oradaysa bir umut var mı? Umut olsun diye değil, asıl eksik olan umut değil zaten. Bunun için de stalk eden vardır ama bendeki öyle değil.

Biraz schadenfreude var mı diye sordum kendime sonra. Bensiz ne kadar kötü olduğunu görmek istiyor muyum? Sanırım bunu değil de çizgi bir defa çatallandığında hayatını ben yokken nasıl yaşadığına dair bir merak duyuyorum. Kötü veya iyi olup olmadığından çok, hikayenin sonrasına dair bir merak. İnsan dizi seyrederken bile sonraki bölümü merak ediyor, burada bir hayatın sonrasını merak ediyoruz.

Sonra stalk etmediklerimi neden etmiyorum? diye de sordum kendime. Meraksızlıktan. Sıkıldığım için. Hikayelerinden sıkıldığım insanlara zihnimde yer vermekten hazzetmiyorum. Bunu insanlardan korunmanın nihai noktası gördüğüm için. Dalgalanmış ve durulmuşum, konu hitama ermiş ve suyu hâlâ dalgalandırmanın alemi yok. Zihnim ne kadar dalgasız olursa, dibini o kadar iyi görebiliyorum.

Bildiklerim bana yük. Suya bir taş attığında, dalgaları durdurmak mümkün değil, oradan oraya çarpıyorlar ve yeni taşlar atıyoruz hep, dalgaları beslemek için. Merak etmemek mümkün mü bilmiyorum, pembe fili düşünmemek gibi. Merak etme dediğinde merakın artıyor ama bir defa o dalgalar bittiyse, merak etmediğimi gördüysem neden dalga oluşturayım?

Buradan da aslında stalk etmenin insanın kendine verdiği bir zahmet olduğu kanaatine ulaştım. Bundan kendi elimi tutarak kurtulmam zor ama zamanın geçip suyu sakinleştirmesini bekleyelim ve dalgalar şekillerini takip etmezken sönsün gitsin.

[Virgüller] #stalk #schadenfreude #merak #zihin #umut #yalnızlık