Komisyonlar neden kurulur? İnsanların tek başlarına alamayacakları kararları almak için. Oradaki kararları almaya kimsenin aklı yetmediği için değil, daha çok kimse komisyonun aldığı kararın sorumluluğunu almak istemeyeceği için.

Buradan çıkan, insanların tek başlarına yapamayacakları kötülüğü, komisyon, organizasyon, meclis, kurul ve sair topluluklar yoluyla yaptıkları. Tek başına kimsenin almaya cesaret edemeyeceği kararları almak. Kurulların amacı budur. Kimsenin tek başına almadığı kararın sorumluluğunu kimse tek başına göğüslemek zorunda kalmaz.

Tabii ki bunu böyle izah edemezsiniz, istişare dersiniz, ortak akıl dersiniz, doğruyu bulmak için birbirimize danışmak gerekir dersiniz. Bu istişare kısmı da genelde bir alışveriş gibidir, kurul üyelerinin birbiriyle iyi geçinmesi menfaatleri lehine olduğu sürece kuruldan tek bir ses çıkması beklenir. Ortak akıl da doğruyu bulmak için değil, pastayı bölüşmek için kullanılan bir tabir. Sen burada benim dediğimi yaparsan, bir sonrakinde ben de senin dediğini yaparım.

İnsan kendi başına kararlarını duygularıyla verdiği hâlde, kurullarda aklî görünmek zorundadır. Hayatta neye doğru, neye yanlış dediğimizin kaynağını duygularımız belirliyor ama bunlara rasyonel temeller bulmazsak, kurul bahanesi olmuyor. Bu açıdan ahlak ve akıl arasındaki ilişkisizliği, reel politik ve vicdan gibi kavramların neden çatışıp durduğunu, kendi başına ve henüz bir komisyona üye değilken iyi olan insanların, sonrasında nasıl kötülüğün elinde oyuncak olduğunu da işaret ediyor.

İnsan hem aklî hem ahlaklı kalamaz.