Bana ait olan ne varsa başkası vermiş. Bir ihtimal karşılığında bir şey vermişim ama hepsine değil. Bazıları karşılıksız gelmiş.

Bu yüzden insan başkalarının yerinde olamaz. Kimse kimseye yerini vermez. Veremez veyahut. Biri bana kendi yerini verdiğinde, o yer artık onun eski yeri olur.

Bu yüzden insan çalışarak tepelere çıkamaz. Başkasına çalışarak bu yüzden zengin olamazsın. Başkası ancak kendi kadar zengin edebilir seni. O da hayli meşkuk.

İnsanların bu ben yaptım böbürlenmesi ne kadar komik. Sen yapmadın. Sana fırsat verildi ve değerlendirdin. Başkasına fırsat verilmedi ve değerlendiremedi. Fırsat verilseydi yok, çünkü fırsat sana verildi. Ne olduysa oldu ve geçti gitti.

Ekonomik gücün temerküzü bundan, kim daha çok verebilir? Zaten sahip olan. O hâlde onunla ticaret yapmak daha faydalı. Bu bir yandan da asla onun kadar güçlü olamayacağımın kabulü demek. Onun için çalışıyorsam en fazla o çıkarsa, onun çıktığı kadar çıkarım.

Bu durumda sistem hepimizin sıralanması üzerine kurulu. İnsanların nominal zenginliği artsa da nispi zenginliği değişmiyor. Hiyerarşi hep aynı. Tepedeki adam her zaman verici, aşağıdaki de alıcı. Bugün 100 kazanıyorken bana 10 vermiş, yarın 1000 kazanırken 100 vermiş. Hep o vermiş, hep ben almışım.

İnsanların mutluluğunu asıl olarak bu belirliyor. Mutlak kazanç değil, komşusunun da kendisi ayarında kazanması. Ben 100 kazanırken, o nasıl 1000 kazanır?

Bir yerde bu alışveriş işleri yürümüyor, herkese hak ettiğini düşündüğü kadarını verecek bir sistem yok. En garantisini sosyalistler bulmuş, kimseye bir şey vermeyerek yoklukta eşitlik sağlıyorlar. Herkes fakir olunca kimse mutsuz olmuyor(muş.)

[Virgüller] #temerküz #ekonomi #sosyalizm #hiyerarşi #zenginlik #mutluluk #fırsat