date: 2014-11-23 03:41:51 +0200

Seth Godin artık herkesin işi show yapmak diyor zaman zaman. Gösteri.

Şirket bütçesinden pay isterken gösteri yapmak, ürününüzü gösterirken gösteri yapmak, bir iş ararken gösteri yapmak, makalenizi tanıtırken gösteri yapmak, ihale alırken, ders anlatırken ve hatta yazı yazarken. Zamanımızın şairleri bile gösteri peşinde. Eskilerin pek kötü baktığı kendini övmek normalleşmiş. Adından önce kim olduğunu söylemen gerek, yoksa adını kimse hatırlamaz.

Önceden politikacıların ve meddahların yaptığını artık herkes yapmak zorunda. Şekere bulamak, abartmak, önemliymiş gibi göstermek, ilerleme olduğuna ikna etmek.

İnsanların durup gerçekte kim olduğunuzu anlayacak zamanı yok, veya umurlarında değil. Eğer ben bir şeyler yapayım, gösteri kendi gelsin diyorsanız, çalıştığınızın %80'inden vazgeçiyorsunuz demektir. Önce gösteri kısmını, pazarlama, satış kısmını düşünmeniz, sonra satmaya uygun işler yapmanız gerek.

Bunun iyiliğini, kötülüğünü tartışmıyorum ama böyle değilim. Bizim gibilerin zamanı da geçiyor bu yüzden. Gösteri işinin elzem olduğu kadarını yapmaya çalışıyorum ama hiçbir zaman içimden gelerek değil. Gösteri işini en iyi yapanların sadece başkalarını değil, kendilerini de bu yolla ikna edenler olduğunu düşünüyorum. Böyle bir kaygım yok. Olmadığı için de gösteri beni sıkıyor.

Şöyle anlatayım: Bu yazıları yazmanın kendisi o kadar keyifli ki kimin okuyup, kimin okumadığı umurumda olmuyor. Program yazmak o kadar güzel geliyor ki bir türlü bitmiyor. Hayatın kendisi, nefes almak, yaşamak da böyle bir hale sebep olmaya başladı. O kadar keyifli ki bazen başka bir şey yapamıyorum.

Robert Pirsig'in Lila isimli kitabını okurken, bir paragrafı not almışım.

The old indians knew how to handle it. They just got rid of anything
anybody wanted. They didn't own property, they dressed in rags, some
of them. They kept it down, laid down, and let the aristocrats and
egalitarians and sycophants and assassins all look on them as
worthless. That way they got a lot of accomplished without all the
celebrity grief.

Mealen

Eski kızılderililer bununla nasıl başa çıkacaklarını biliyordu.
Birilerinin isteyebileceği herşeyi bir kenara attılar. Mülkleri
olmadı, paçavra giyerlerdi, bazıları. Alçakta durdular, aşağıya
baktılar ve aristokratların ve eşitlikçilerin ve yalakaların ve
suikastçıların hepsine birden değersiz göründüler. Meşhur olma
kaygısı gütmedikleri için çok iş yapabiliyorlardı.

Meşhur olma kaygısı dediğinin gösteri yapmaya sebep olan duygu olduğunu düşündüm. Show business başarı için şart olabilir ama gerçek bir iş yapmanın önünde engel olduğu da iddia edilebilir. Binayı yapmaya show kısmından başlayınca, ön yüzünün boyası, binayı ayakta tutan kolonlardan daha önemli olacaktır. Bu da zamanımızda değişim üzerine bu kadar çok konuştuğumuz halde hayatlarımızın neden o kadar da çok değişmediğini bir ölçüde anlatıyor.

[Yazı Yazıları]