date: 2014-11-23 02:18:14 +0200

Denedim ve gördüm. Yazıyı beklettiğimde yayınlamak mümkün olmuyor.

Bir süre önce, yazdıklarımı biraz bekletip, ağzını yüzünü biraz parlattıktan sonra siteye koymaya karar vermiştim. Tekrar baktığımda hemen hiçbir yazının buraya girecek kalitede olmadığına kanaat ettiğimden, birkaç yazıdan sonra yazmayı da pek ciddiye almamaya başladım. Onun için burada birkaç aydır pek bir şey göremiyordunuz.

Dün vazifemin bir orman yetiştirmek olduğunu, bunlardan gerekli balta sapı, mobilya, bardak, odun, fide ve sair verimlerin ancak bu ormanı yetiştirdikten sonra mümkün olabileceğini düşündüm. Belki benim, belki başkasının bir süre sonra ormana bakıp, şunlardan şunlardan bir masa sandalye çıkar demesi mümkün, ancak bunu ormanı yetiştirmeden yapınca, elime aldığım fidanlara bakıp bundan da zaten bir şey olmaz diyorum. Fidanı dikmek yerine bir köşeye atmak doğal geliyor.

Kritik kafam bir yazıyı yazdıktan hemen sonra çalışmıyor. O sıra gönderdim gönderdim, yoksa o yazının kendisine yapılan ağır imtihanlardan geçmesi hemen hiç mümkün değil. Bazı yazılarım iyi, bazı yazdıklarım onun kadar iyi olmadığından değil, geriye dönüp bakınca da hemen bütün yazılar kalır o imtihanlardan. Onun için kendi yazılarımı okumam kolay olmuyor.

Yazar olmamın mümkün olmayışı bundan. Yazılmamış yazılara, yazılmışlardan daha çok saygı duyuyorum. Bunu kendimi geliştirmek sanan var, bu da doğru değil. Daha iyisini yapabilirim kısmından emin olduğumdan değil, bu yazı kötü olmuş dediğimden geçmiyor yazılar.

Başkalarının bir yazıyı aylarca yazıp, hala yazılmaya, okunmaya, satılmaya, lafı edilmeye değer bulmasında benim için hayretengiz bir taraf var.