• MH- önceki yazıya yorum göndermiş. Özetle muhalif siyasilerin hepsinin gayesinin iktidar çok yedi, biraz da biz yiyelim olmadığını, aralarında samimiyetle vatanın selameti için çalışanlar olduğunu söylemiş.
    • Şahıslar düzeyinde kabul edebileceğim bir iddia bu. Tek tek ele aldığımızda hiç kimsenin gayesi bu değil.
      • Ülkenin en rüşvetçi adamına da sorsan yaptıklarının rüşvet dışında bir izahını bulur.
      • Hayatta başarının en önemli taraflarından biri kendini kandırmak.
      • Kendini hakkıyla kandırabilen insana, ortada henüz test edebileceğimiz bir durum yokken, sen öyle değil, böyle inanıyorsun demenin manası yok.
        • Belki de kandırmıyordur.
        • Bürokrasimizde de hala dürüstler mevcut. Belki çoğunluğu öyle.
  • Türkiye siyasetinin bu yozlaşmışlığının temelinde ortak bir Türkiye hikayesinin yokluğu yatıyor.
    • İslamcılarımız, Kemalistlerimiz, Milliyetçilerimiz, Kürtlerimiz, Solcularımız, Sağcılarımız, Liberallerimiz ve sair görüşlerin temelde anlaştığı bir Türkiye hikayesi yok.
      • Bu yüzden herkes accayip idealist hissediyor.
        • Memlekette herkes devrimci.
        • Herkes ve herkesin elinde ülkeyi kurtarmak için bir meşale var.
        • Ben sadece işimle meşgulüm demek Türkiye'de hem lüks, hem kibirli görülüyor.
  • 90 İslamcılığını yerinde müşahade etmiş ve o zamanki İslamcı abilerin sonradan dönüşümüne şahit olmuş biri olarak bugünkü muhalefetin veya siyasetin nihayetinde aynı yere varacağını söylüyorum.
    • Kimse yola bunlar çok yedi, biraz da biz yiyelim diye çıkmaz. Siyasetin tabiatına aykırıdır bu.
      • Siyaset teoride her zaman başkaları için yapılır.
      • Tayyip Erdoğan da yola ben bir tek adam rejimi kurayım, enflasyon milletin anasını ağlatırken ekonomi bakanım halkla dalga geçer gibi konuşsun diye çıkmadı.
    • Ancak bu başkaları için yapılan siyasetin getirdiği ek faydalar var.
      • Bunlar bir günde ortaya çıkmaz ancak yavaş yavaş sistemin eksiklerini görür, oyun oynama imkanına kavuşursunuz.
      • Melih Gökçek bir günde Melih Gökçek olmadı.
      • Bu insanların sanki ezelden beri maksatlarının bu olduğunu düşünmek hayli safça geliyor bana.
        • İnsan güç sahibi olduğunda değişir.
          • Mutlak güç sahibi olduğunda mutlaka değişir.
        • İstisnalar olabilir, ancak onların istisna olmasının sebebi muhalefet de dahil genel siyasetçi profilinin güç elde ettikçe değişiminin malum yöne olmasından. Kimse elindeki gücü hak ve hakkaniyet uğruna bırakmaz.
          • Nitekim mesela bu yazı yazıldıktan sonra da Kemal Kılıçdaroğlu adaylığını kazanması daha muhtemel olanlara bırakmadı
  • Bütün fikrin yokluğu, siyasetçilerdeki dünya, devlet, insan idrakinin yetersizliği ile birleşir: İktidar güçlendikçe kafasına göre davranmaya başlar.
    • Mevzubasis vatansa gerisi teferruattır diyerek herhangi bir hukuksuzluğu savunabilirsiniz.
      • Padişah'a sadakat için yemin eden yaveri, onu kurtarmak adına meclisi yeniden toplayıp Yunanistan'la olan savaşı kazanır ve ilk yaptığı iş zaten herhangi bir iktidarı bulunmayan Padişah'ı bulunduğu makamla beraber derdest etmek olur.
        • Biz bu hikayeyi kazanan taraftan dinlediğimiz için ne kadar da haklı ve ileri görüşlüymüş diye anlatırız. Ancak netice itibariyle Kemal Atatürk'ün yaptığı devrimin ahlaki boyutları, Tayyip Erdoğan'ın yaptığından daha sağlam değildi.
      • Mevzubahis Erdoğan'ı indirmekse gerisi teferruattır diyerek taban tabana zıt bir ittifak kurmaya çalışan adamların, yarın buna benzer sloganla kendi vakıflarına, ajanslarına, partilerine, gazetelerine imkan sağlamayacaklarına inanmıyorum.
        • Bugün falanca vakıf yoluyla toplanan rüşvetin, o zaman başka bahanelerle, tabii ki adı rüşvet olmadan toplanmayacağına inanmıyorum.
    • İnsan bir defa devrim yapmaya niyetlenirse, devrim için her şey mübahtır.
      • Rüşvet de burada bir ayrıntıdır.
        • PKK'nın uyuşturucu ticareti, esnafı haraca bağlama veya yol kesip birilerini öldürmek için bahanesi varsa, herkesin böyle şeyler için bahanesi bulunabilir.
          • Yoksa siz kötülerin biz kötülük yapalım diye öyle davrandığını mı düşünüyorsunuz?
      • FETÖ de zamanında vergi vereceğine himmet ver diyerek para topluyordu. Çünkü onların hikayesi devletinkinden daha ateşliydi, sana cenneti vaadeden adama size değil, devlete veririm demek herkesin harcı değildi.
        • Kurtuluş vaadi, dünyevi veya uhrevi olsun, insanlara mevcut düzen ve kanunların etrafından dolanması için imkan verir.
          • Ben bu parayı alıyorum, çünkü [müslümanların/Türklerin/çağdaş insanların/bizimkilerin] güçlü olması gerekir.
            • Zaten ben almasam başkaları alacak.
  • Deprem özelinde rüşvet mi daha büyük sebep, lakaytlık mı?
    • Zemin etüdü olmadan bina dikebilme imkanı varsa, bunun dayandığı bir takım çarklar, bu çarkların dayandığı bir takım kişiler vardır.
    • Hallederiz abi vardır, işini iyi yapmak yerine birilerine yaslanmak vardır, işler hızlansın diye bahşiş vardır.
      • Bunları nasıl kırabilirsiniz?
        • İstanbul Belediyesi bir partiden diğerine geçince kırdı mı mesela bütün bu çarkları?
  • Türkiye'nin hikayesinde su akarken küpünü doldurmak veya mevzubahis vatansa gerisi teferruattır, insanların hakkından, hukukundan, huzurundan daha önemli olduğu sürece deprem veya başka afetler eksik olmaz.
    • Biz Türkiye'ye, devletine, halkına, hukukuna, ona güvenirsek haksızlığa uğramayacağımıza güvenmiyoruz.
      • O halde bugün su akarken küpümüzü mümkün mertebe dolduralım ki, yarın işler bozulduğunda güvenecek bir şeylerimiz olsun.
    • Türkiye'nin şanssızlığı herkesin böyle üstün bir hikayesi olması.
      • Küpünü doldururken anlatabileceğin ve herkesi kapsamayan, diyelim sekülerleri, dincileri, Suriyelileri, faşistleri, komünistleri, Kürtleri, Türkleri dışarıda bırakacak hikayelerimiz var. Biz yapmazsak onlar yapar gibi her durumda geçerli bir bahanemiz mevcut.
    • Kendi cebi için hukuksuzluk yapmaz belki ama başka hikayeleri vardır bahane edecek.
      • Kendi için adam öldürmez ama vatan için yapar.
        • Kahraman bile olur hatta.
      • O değerler uğruna da lakaytlık, bizim adamımız ve sair görmezden gelme, açık rüşvet kadar yaygın bizim memlekette.
        • Çünkü hepimiz devlet denen kocaman makinenin adaletine inanmadığımız için birilerinin tarafında olmak ihtiyacındayız.
        • Kuralcı olursan sen de bütün kurallara uymak zorundasın.
          • Ve o kurallar bitmez.
            • Kuralların amacı da zaten bir süre sonra rakip tarafın hakkında gelirken elimizin üstün olmasına varır.
            • Müteahhit tanıdıksa, binayı çimentosuz yapabilir, görmezden gelirsin, karşı taraftaysa su basmanı
  • Bu ülkede kaynakta kesinti diye bir uygulama olmasa, kaç kişi cebinden çıkarıp vergi verir mesela?
    • %10?
    • Belki %15.
    • Diğerleri nasılsa af çıkar diye bekler ve haklı çıkar.
      • O halde, vatanını ve devletini sevmek bu insanlar için aslında sosyal bir laf hizmeti.
  • Bütün bu sebeplerle benim muhalefetin başarısına dair bir umudum yok. Gelirlerse en fazla üç yıl içinde onların da pek farklı olmadıklarını tecrübe ederiz.
    • Gelmeleri ihtimali ise, şu durumda bile az.
      • Kılıçdaroğlu aday olduktan sonra daha da azaldı.
      • İnsanlar böyle dönemlerde stabilite isterler. Depremde evi yıkılmış insanın bir de iktidar değiştirecek hali yoktur. Ben bu sebeple Tayyip Erdoğan'ın bir aday belirleyip bulunduğu makamdan inmesinin en makul yol olduğunu düşünüyordum.
  • Türkiye acı çekerek öğreniyor. Depremi de böyle öğreniyor. Bu yavaş bir öğrenme yolu. İstanbul depreminden sonra da başka şeyleri öğrenecek.
[Dalga] #politika #deprem #seçim