• The leading opponent of the increasing invasion of Latin and Greek words was Sir John Cheke (1514–57), Provost of King’s College, Cambridge. He argued strongly that English should not be polluted by other tongues. Ironically, Cheke was a classicist and the first Regius Professor of Greek in Cambridge. Nevertheless, Cheke believed that English should be reappraised as a Germanic language. It had to go back, uncover and build on its Anglo-Saxon roots.
  • Öz İngilizcecilik diye bir şey gerçekten varmış. 16. yüzyılda bir adam, İngiliz dilinin Anglo-Saxon köklerine dönmesini savunmuş.
    • Dil ve dinin, temelde iktidar meselesi olduğuna dair kanaatim pekişmektedir okudukça.
    • Bizde de Türkçe'nin yerleşmesinin sebebi halkın Türkçe konuşması değil, yöneticilerin dostu düşmanı ayıracak bir kimlik arayışı olmalı.
    • Diğerlerinden daha farklı olmalısın, onlara karışmamalısın.
      • Elimizde bunun için ne var?
        • Din
        • Dil
        • Adetler
      • İnsanları birleştirmek için bölmen gerekir.
        • Sosyal yapılar bunun için kullanışlı, esnekler, kolay değişiyorlar ve kimin senden olup kimin yabancı olduğunu hızlıca tanıyabilirsin.
        • Bu konudaki idealizm ve hakikat arayıcılığı kırk yaşından sonra kayboluyor.
      • Türkçe'nin en doğru biçimi ve Allah'a giden yolların en iyisi bizimki.
        • Sosyal bilimcilerin bir söz duyduklarında önce içeriğe değil, bunu kim söylemiş diye bakmasındaki sebep bu. Bir yerden sonra sözün içeriğinin hiçbir anlamı kalmıyor, kim demiş ve neden demiş ona bakıyorsun.
        • Bu aslında ölüm demek. Bilimsel ölüm. Ancak konu zaten bilimsellik olmadığı ve bütün sosyal bilim dediğimiz konu bir iktidarı meşrulaştıran ruhbanlık olduğu için önemi yok.
        • Hayır biz hakikati arıyoruz
          • Kimin hakikatini?
          • Bu hakikati kimin parasıyla, kimin iktidarını meşrulaştırmak için arıyorsun?
[Dalga] #İngilizce #John Cheke #sosyal bilim #adalet #Türkçe #Öztürkçe