• Politik olmak zorunda değilim. Apolitik hakeza. Taraf olmak zorunda değilim. Bitaraf olmak hakeza.
    • Bitaraf olanın bertaraf olacağını söylerdin eskiden.
    • Bazen, belki de çok defa erkenden bertaraf olmak, savaşı sürdürmeye çalışıp, sonunda yine kaybetmekten, yanlış tarafta bulunup sürünmekten evla olabilir.
  • Bu seçim sürecinde en çok rahatsız olduğum muhalefetin ajitasyondan başka bir şey söylemiyor olmasıydı.
    • İktidar şu kötülükleri yaptı, vah ne kadar kötülük yaptı, tüh ne kadar kötülük yaptı.
    • Etkili bir propaganda aracı olduğu aşikar. Hepimizde etkili oluyor.
    • Bununla beraber ajitasyona başvurmak zorunda kalmak aslında dünya hakkında, ülke hakkında söyleyecek bir şeyiniz olmadığını gösteriyor.
      • KHK'lılara kötülükler yapıldı diyor mesela. Doğrudur, benim etrafımda Fetö iltisakından dolayı keşke daha çok kötülük yapılsaydı dediğim bir iki kişi dışında zarar gören olmadı ama bu memleketin adalet mekanizmalarının nasıl çalıştığına şahit olmuş biri olarak kurunun yanında yaşın da çokça ateşe atıldığını kabul edebilirim.
      • Yine de bunu seçim meselesi haline getirdiğinde, söyleyeceğin şey KHK'lılara af olamaz mesela. Falanca kişi zarar gördü, filanca yanlışlıkla hapse atıldı, o halde oylar Kılıçdaroğlu'na diye propaganda yapıldığında bütün Fetö gerçeğini görmezden geldiğiniz, bu yolla kazanılacak üç beş oy uğruna bunlara yeniden örgütlenme gücü kazandıracağınız düşünülür. Ben öyle düşünürüm. Fetö'den hala nefret eden milyonlar da öyle düşünür.
    • Herhangi bir tekil hikaye okuduğumda, Soma işçileri veya maktul kadınlar veya bebeğiyle hapse atılan KHK'lı gibi hikayeler okuduğumda, bunların etrafındaki, gelmiş geçmiş hikayeyi, dosyanın tamamını görmediğimi düşünüyorum. Hikayenin yarısını dinleyerek neden gaza geleyim?
      • Daha kötüsü de bu insan beni neden bu hikayelerle gaza getirmek istiyor?
  • Yargıyı bağımsızlaştıracak mısın? Bunu partini bir Alevi partisi haline getirdiğin gibi mi yapacaksın mesela? O düzenin bugünkü kimsenin güvenmediği yargı düzeninden ne farkı olacak? Hakimler karar verirken, suça değil, sanıkların kim olduğuna bakmayı bırakacaklar mı?
    • Bu ajitasyon yaparak oy toplamaktan daha zor. Bugünkü politik sistemde neredeyse imkansız. Yargıç dediğin adam da ailesi, çevresi, statüsü olan, aynı ekonomik düzende yaşadığın bir adam.
    • Yargı dünyanın hiçbir yerinde bağımsız değil. Çünkü bağımsızlık ancak güçle mümkün. Güç dediğimiz de dünyanın her yerinde yürütme erkinin elinde. Arada trafik cezası yazılan bakan haberi okuduğumuz ülkelerde de asıl mesele o başbakanın sınıfsal güveni. Yargıya güveniyoruz, çünkü o da bizden.
    • Yargı erkini bürokratik lüzumsuzluktan kurtarıp, gerçekten adalet dağıtan, iyiyi kötüyü birbirinden ayıran bir yere götürmek sadece kanun çıkarmakla, parlamenter sisteme dönmekle veya şu olaydan sonra atanan hakimleri derdest etmekle mümkün değil. Burada erkin tabiatına dair bir mesele var.
  • Türkiye'nin rüşvet düzenini nasıl değiştireceksin mesela? Bunun en temel sebebi devletin ekonomideki yeri ve gücü. Bu gücün kırılması için devletin hemen her konuda en büyük müşteri olmadığı bir düzen kurman gerek. Bunu kurmak da popülizmin tam tersine yapmanı ve birden fazla ekonomik güç odağına izin vermeni gerektirir. Giderek korporatizme evrilen ekonomik sistemimizde, popülizm dozunu azaltarak nasıl seçim kazanacaksın?
    • Bunlar fukaralık ajitasyonu yaparak çözülemeyecek meseleler. Muhalefetin bunları düşünecek zamanı da yok değil ama maksatları yeni bir şey söylemek veya olan düzeni daha iyisiyle değiştirmek olmadığı, sadece bu düzenden daha fazla pay kapmak için muhalefet ettikleri için konuşmak istemeyecekleri şeyler.