Dualarında boşluk bıraktığında oradan imtihan edileceğine inanıyorsun.

Diyelim bahçeli bir ev için dua ediyorsun. Dua dua dua. Bahçeli ev, bahçeli ev, bahçeli ev. Sonra şehre kırk kilometre uzaklıkta bahçeli bir yerde oturmaya başladın ve işin sadece o eve bakmak haline geldi. Kanalizasyonu doğru çalışsın diye dua etmemiştin, önceden yaşadığın yerde böyle bir derdin yoktu. Şimdi var. Usta çağıramıyorsun, gelmiyor. Evinin etrafında köpek sürüleri dolaşıyor. Müstakil evin masrafının dairenin birkaç katı olduğunu anladın. Allah duanı kabul etti ve sen başka bir imtihanın içine düştün.

Bütün dualarımda böyle bir imtihanla, düşünemediğim bir şeyle karşılacakmışım gibi hissediyorum. Bir şey istemeye korkar hale geldim. Kabul olmaz diye değil, kabul olur ve umduğum gibi olmaz diye.

Bu durumda herhalde istenecek sabır gibi, metanet gibi, imkan ve ferahlık gibi duygular. Maddi arzularının ve ihtiyaçlarının gerisinde ulaşmak istediğin bir duygu var. Para mı istiyorsun? Asıl istediğin bu paranın sana getireceği özgürlük hissi. Bu hissi iste, beni maddi kaygılardan koru.

Bütün bu duyguların gerisindeki duygu da tamamlanmışlık. Hepsinden çok Allah'ın rızası için dua etmenin sebebi de tamamlanmışlığa erişmek.

[Demzen]