Tam 6 sene önce, içinde bulunduğum medeni hal berzahına girmeden şöyle demişim:

Squash oynamanın duvarı güçlendirmeye ne faydası varsa, insanın çektiği çilenin karakterini güçlendirmeye de o faydası olabilir. Ben bu konuda artık eskisi kadar acılar insanı yetiştirir kafasında değilim. Yetişmeyeceği varsa insan ne kadar acı çekerse çeksin bir faydası olmuyor.

O zamanlar da, şimdiki gibi çocukların başına bir şey gelirse korkusu varmış. Ondan sonra onların ve benim başıma bir şeyler geldi ve o kadar korkutucu olmadı. O zamanki korkularım gibi değil ama bir şekilde ayrılmak zorunda kaldık. Yine de iyiyiz. Artık bu yaşadıklarıma dair korkularım silindi. Çocukların bir şekilde büyüyeceğine dair daha az korku duyuyorum. Çektiğim çile mi böyle yaptı, artık umursamadığım için mi böyleyim?

Bir yerde yaşanacak varsa yaşanacaktır, çekilecek varsa çekilecektir, mutlu olunacaksa olunacaktır kafasına gelmiş olmamın sonucu. Bu olaylar üzerinde hiçbir etkimiz yok gibi değil, belki bütün olaylar üzerinde etkimiz mevcut. Sadece benim sağ eli olduğum varlığın sol eliyle bana vurduğu fiskeleri durdurmam, sağ el olarak mümkün değil demek. Belki sol elin sahibi sağ eline bakıp fiske vuruyordur veya hiç bakmıyordur onun ne durumda olduğuna. Bu durumda kendini bütün olanlardan sorumlu görmen veya görmemen anlamsız. Allah'ın takdiri neyse, seni ve düşüncelerini ve fiilerini ne kadar ciddiye alıyorsa o kadar etkin var. Hiç yok veya hepsi senin eserin. Allah bilir.

[Demzen]