Bugün bir şeyler söylüyorsun. Yarın da başka şeyler söyleyebilirsin. Bugün bir şeyler yapıyorsun. Yarın da başka şeyler yapabilirsin.

Bugün söylediklerine bakıp, yarın bunların aksini söylemeyeceğine ikna olmam için önce kendimi senin yarın başka şeyler söyleyerek bugünküleri iptal etmeyeceğine inandırmam lazım. Sevmek buna yarıyor. Bir insanı sevince sözlerini de tevil ediyorsunuz.

Erdoğan'ı seviyorsanız seçim öncesi söyledikleriyle sonra söyledikleri arasındaki çelişkileri görmezden geliyorsunuz, bunların ikisinin de doğru olduğunu düşünüyorsunuz.

Bu insan olmanın bir eksikliği. Sözleri ve eylemleri duygularımıza göre tercüme ediyoruz. Objektif dediğimiz kafaya ulaşmak için duygusuz bir psikopat olmak lazım belki, ama o zaman da aslında insanın bütün bu yorumlama ve yaşama faaliyetinin anlamsızlığından başka bir yere varmıyor duygusuz objektiflik.

Dünya karmaşık bir yer. İnsanlara güvenmek zor. Bunun için robotlara güvenmenin daha kolay olduğunu düşünmeye başladım. Ne yaptığını anlayabildiğimiz robotlara tabii, bizim sözlerimizi karıştırıp daha da saçma haliyle önümüze süren robotlara değil.

Güney Afrika, İsrail'i Uluslarası mahkemeye şikayet etmiş. Filistinlilerin soykırımı hakkında. Dünyanın ufak bir kısmı hariç herkesin hemfikir olabileceği bir soykırım yaşanıyor. Ancak mahkemeden bunun kararının çıkıp çıkamayacağını bilemiyoruz. İşin içinde insan ve onun politikaları var. Mahkeme de diğer sahneler gibi bir savaş alanı ve soykırım yapacak kadar güçlü olan tarafın mahkemeyi de kontrol etmesi mümkün.

Böyle durumlarda mesela sadece ve sadece hukuku uyguladığından emin olduğumuz robotların yargıç olmasını tercih eder miyiz? Bizi yöneteceklerin insani zaafları olmamasını ister miyiz? Hakkımızda karar verecek mercilerin rüşvete tamamen kapalı olmasını diler miyiz?

Ben buna muvafıkım. Bunun şimdi düşünmediğimiz başka arızaları olacağını tahmin ediyorum, sadece kanunları uygulayan robot polis memurlarının bazı durumlarda mazur görülebilecek cezaları da verebileceğini biliyorum. Bununla beraber oyunun kurallarına herkesin uymak zorunda olduğu bir dünyayı tercih ediyorum. Çakarlı arabanın ceza görmeden hız yaptığı bir dünyadansa, kılıcı herkesi eşit traş eden ve kimseyi kayırmayan yönetici robotların dünyasını.

[Demzen]