İdeolojiler insanların teoriye veya modele uymasını bekler. Sosyalizm’in bir insan modeli vardır ve teori de bunun üzerine inşa edilmiştir. İhtiyaçların karşılanırsa insan kardeşlerinin refahını ve mutluluğunu kendi bencilliğinin, kazanma hırsının önüne koyacağını kabul eder. Bu model yanlıştır.

İslam’ın da bir insan modeli var ve bu model modern hayatta eriyor. İnsanların beş vakit namaz kılması, helali haramı tam olarak bilip sakınması ve sair hususlara dikkati giderek zayıflıyor. Modern hayatın mecbur bıraktığı alt yapı ilişkileri içinde, din gibi üst yapı kurumunun aynı heyecan ve hızla yaşaması mümkün değil.

Bununla beraber İslamcılık bizden aynen Hz. Peygamber’in devrindeymişiz gibi bir bağlılık bekliyor. Bu insan modeli, varolmayan bir model ve insanların önemli bir kısmı için dini ahlak ciddiye alınan bir mesele değil artık. İslamcılığın insan modeli gerçek bir model değil, beklentileri hayli yüksek ve insanlar da buna saygı duysalar bile hayatlarını bu beklentilere göre belirlemiyor.

Geçenlerde Twitter'da Muhammed Emin Yıldırım'ın erkeklerimiz kadınlarımız kadar iyi değil mealinde bir konuşmasına denk geldim. Evlenecek kızlara tavsiye edecek erkek bulamıyormuş. Konuşmanın içeriği doğru. Hep beraber hak verdik.

Bunun sebepleri konusunda ise erkekleri ve aileleri suçladık. Ben suçlamadım çünkü hem insanları suçlamayı sevmem, hem kendim de o ideal erkeklerden değilim ama genel kanaat erkeklerin kadınlar kadar iyi eğitilmediği y olundaydı.

Kimse erkeklere ilişkin modelin anlamlı olmayabileceğini söylemedi. İdeal erkek diye anlattığınız insanlar belki de ideal değildir. Belki bütün bu beklentilerin temelinde, erkeklerin dünyaya ve hayata daha maruz bulunmasından kaynaklı model uyumsuzluğu vardır. Dindar erkek modeli genç erkeklere cazip gelmiyordur. Oturduğunuz yerde idealleri konuşmak kolay ama insanlar neden müslüman gibi yaşamıyor diye sorunca alacağınız cevaplar o kadar da hoşunuza gitmeyebilir. Bu yüzden kimsenin erkeklere dönüp gerçekten dinlemeye hevesi yok.

İslam'ın samimiyete, ne olduğuna, ne olabileceğine dair bir samimiyete ihtiyacı var. Benim gençliğimde müslüman olmak muhalif olmak demekti, Kemalist düzenin geneline bir muhalefet. Kemalist düzenin insan modeline muhalefet. Halkına tepeden bakan bu bürokratlar gibi olmayacağım muhalefeti. Namaz kılmak devrimci bir eylemdi, cumaya gitmek ciddi bir göstergeydi. Liseden 97'de mezun oldum. Benim gençliğim dediğim tam olarak Kemalist düzenin İslam'la kavgasının zirve yaptığı zamanlardı.

Şimdi nasıl? Müslüman olmanın devletle, toplumla ve onun düzeniyle muhalefet anlamına gelmediği belli. Eskiden sağcılık diye küçük gördüğümüz yere geldik. Artık namaz kılınca bir gadre uğramıyorsunuz. Erdoğan'ın (dünya beşten büyüktür vs yoluyla) kurulu düzene muhalif kalma yolundaki bütün çabalarına rağmen artık müslümanlık bir muhalefet, bir savaş, bir anlam getirmiyor. Bilakis kadro bulmak için bir yol gibi görünüyor. Gençler İslam'ın vazettiği insan modeline özenmiyor. Özendirmesi gerekenlerin derdi ihale kovalamak çünkü.

Benim (bile) müslümanlar arasında şu adam gibi yaşasam daha iyi olurum dediğim kimse yok. Şahsen ben bütün bu müktesebatımı, hukukumu bırakıp, geleneksel anlamıyla İslam'dan uzaklaşıyorsam, daha iyi yaşamanın yollarını başka yerlerde arıyorsam, Internet çağında dünyaya gelmiş çocukların nasıl olup da müslüman erkek modeline özeneceklerini bilmiyorum.

İslam önemli ölçüde göstermelik bir meseleye dönüştü. Korkutucu derecede göstermelik. Vatandaştan oy toplarken belli olmuyor ama evlenecek adam ararken ortaya çıkıyor bu. Sandık gelince oy verecek kadar, televizyonda dizi izleyecek kadar ama daha fazlasına ihtiyacı da, imkanı da, arzusu da olmayan bir müslüman.

[Demzen] #ideoloji #islam #alt yapı #ahlak