1960'larda yapılmış meşhur Psikoloji deneylerinin birinde bir insanın tercihinin yapmadan önce o tercihin işaretlerinin beyninde belirdiği söyleniyor. Bu yazıda deneyin geçerliliğini kaybettiğini anlatıyor ama neticede zihnimizde birden fazla (beyin bölgesi vs.) unsur var ve iradeyi anlatan ve onu üreten mekanizmalar farklı. İnsanların çoğunun neyi neden tercih ettiğinin belli olmadığı bir dünyada yaşıyoruz. İrademiz tercihleri yaptıktan sonra ortaya çıkan bir anlatı sunuyor.

Ben beynimizin birden fazla akıldan oluştuğunu ve bilinç dediğimizin de bu unsurların, akılcıkların birbirleriyle mücadelesinden kaynaklandığını düşünürüm. İçimde birden fazla ses olduğundan olabilir.

Bu sesler birbiriyle çarpışınca bilinç oluşuyor. Akılcıkların hangisinin galip geleceğini bilmiyoruz. Stabil bir kişilik için bu akılcıkların arasındaki hiyerarşinin de net olması lazım. Neyi ne zaman yapacağı, ne zaman ne düşüneceği belli bir adam.

Modern dünyada bu stabilliğe erişmek giderek yok. Uyaran çok fazla. Her yerden akılcıklarımı çeldirecek bir takım görüntüler, sesler, kadınlar, yiyecekler ve sair serinleticiler çıkabilir. İnsicamlı bir düşünce faaliyetine ulaşmak için beynin daha temel bölgelerine başvurmak gerekiyor. Karakterimizi alışkanlıklarımıza bırakıyoruz bu yüzden, düşüncelerimize değil.

Bilincimiz insan olduğumuzun göstergesiyse, modern zamanlarda insan olmak giderek daha zorlaşıyor. İnsan alışkanlıkları vasıtasıyla herhangi bir şeye dönüştürülebilir. Kendi yarattığı müreffeh dünyanın düşünmeye gücü yetmeyen bir hayvanına dönüşüyor.

[Demzen] #insan #beyin #bilinç #psikoloji #alışkanlık