Neyi istemiyorsun? Mesela evlenmek istemiyorum.

Bir şeyi istemiyor olman için istesen yapabiliyor olman lazım. İstesen evlenebilir misin? Devletimizin kanunlarına göre hayır. Boşanma davası iki senedir istinafta da olsa beni evli sayıyor. Ya istinaf davayı bozarsa? O yüzden evlenemem. Bu durumda evliliği istemiyor olmamın da bir manası yok. Denizde yürümeyi istememek gibi bir şey, istesen ne olacak?

Erkeklerin çocuk üretme tesisatı yok. İsteseler de içlerinde bir canlıyı büyütebilecekleri tertibatları olmadığı için erkeğin çocuk istemesinin anlamı ile kadının çocuk istemesinin anlamı farklı. Çocuk isteyen kadının buna ulaşmasında biyolojik bir engel yok, çocuk isteyen erkeğinse bir kadını buna ikna etmesi lazım.

İki cins arasındaki bu fark cinsel ve sosyal alışverişin rengini belirliyor. Senin vasıtanla ulaşılabilecek şeyleri kontrol edip, başkaları vasıtasıyla ulaşabileceğin şeyleri almaya çalışıyorsun. Sadece evlilik değil bütün ekonomi kimin hangi imkanın başında durup, bunu ne karşılığı kime verdiğiyle ilgili. Kimisi teknik bilgi, kimisi güven, kimisi network, kimisi politik güç satıp, bunun karşılığında kendinde olmayanı arıyor.

Bu arayışta kilit, başkaları vasıtasıyla elde edeceğin bir şeyleri arıyor olman. Hava bedava, su bedavaysa ve senin bunlardan başka bir şeye ihtiyacın yoksa yaşamak için, kimseden bir talebin olmaz. Bir şey istemediğin için kimin ne sattığıyla ilgilenmezsin. Alıcı değilsin. Ekonomi dışısın.

Gelecekte ekonomik teorilerin yeniden yazılmasını gerektirecek iki durum var: Nüfus artık azalma eğiliminde, yani ekonomilerin doğal olarak büyümesinin arkasındaki sebep ortadan kalkıyor. Ayrıca insanların sair sebeplerle ekonomi dışı kalması kolaylaşıyor. Hayattan bir şey istemeyen insanı ekonomiye kazandıracak araç yok.

[Demzen] #ekonomi #arzu #nüfus #insanlık