Nişanyan'ın Covid hakkındaki yazısını okudum. Acaba dedirten komplo teorilerini severim. Bunda acaba diyecek bir taraf da bulamadım. Bana daha çok pandemi esnasında para için yapıyorlar, insanları köleleştirmek için yapıyorlar, bundan sonra hep maske taktıracaklar diyen birinin çark etmesi gibi geldi. Mevhum bir hedef. İnsanları biyolojik savaşa hazırlamışlar.

Nişanyan iyi bir adam değil. Yaşlandıkça da huysuz bir Rusya hayranı, pandemi komplocusu bir herife dönüştü. Bu yazıda da Uğur Şahin / Özlem Türeci çiftinin görünüşlerini aşağılamış. Neden iki Türk'e kaldı? Çünkü aşıyı onlar buldu?

Komploculuğun zararı bu. Birileri devasa bir hükümet kurmuş ama haberimiz yok. Dünyayı ellerinde oynatıyorlar ama hiç birimizin onlardan haberi olmuyor. On yıl boyunca bu pandemiye hazırlandılar ve ortaya çıkınca gördük ki aslında hastalık ufakmış. En fazla ağır bir grip diyor. Benim tanıdığım iki kişi rahmetli oldu o hastalıktan ve hiç de başka sebeplerden ölüp de Covid'e bağlanmış değildi. Nihayetinde ölümlerin çoğunu çoklu organ yetmezliğine bağlayabilirsin ama o yetmezliği tetikleyen bir sebep vardır. Covid buydu.

Pandemi ortadan kalkıp, hayat yeniden normale döndüğünde o zamanki komplo teorilerine bir kılıf bulmak lazım. Aşı olanlar sayesinde bu hastalık ortadan kalktı diyemeyeceğine göre, bu hastalık aslında yoktu demek zorundasın. Yazı da bunu diyor. Aşı da çok bir şey değil, zaten çoğuna tuzlu su vermişlerdir diyor. Öyledir herhalde. Sevan abiden çok mu bileceğiz.

Benim inandığım daha iyi bir komplo teorisi var: Aşı yapay bir virüsün Çin'den sızmasından kaynaklandı. Bunu artık hemen bütün servisler kabul ediyor. Bu sızma muhtemelen bilinçli değildi. Bile bile yapmadılar ama zaten kötülük genelde bilinerek yapılan bir şey değildir.

Virüsün çapı ve ne yapacağı bilinmiyordu ve sistemik risk vardı. Dünyayı yönetenler olduğunu ben de kabul ederim, ancak bunların amacı insanlara böyle saçma sapan tatbikatlar yaptırmak değildir. Dünyayı yönetenin amacı stabilitedir. O stabiliteyi sağladığı sürece kendisi üstte kalacaktır. Bunun için de sistemik riski, yani insanların sokaklarda sapır sapır ölüp, hastaneleri işgal etmelerini, işe gitmeyi bırakıp dünyayı durdurmalarını riske etmek istemediler. Gereksiz aşırı reaksiyonun sebebi buydu.

Dünyayı yöneten hükümet varsa bile, bunların Allah olmadığına, geleceği bilmediklerini ve riskin nereden geldiğinden emin olmadıklarını tahmin edebiliriz. Dünyayı yönetiyor da olsan, ülkelerin ekonomisi durursa ne olacağını bilemezsin. Onun için de insanların ölmeyeceği, mümkün mertebe az ölecekleri yollar üretmek zorundasın. Bunu yaptılar. Bu bizim de lehimizeydi, çünkü biz de bu düzen yıkılırsa altında kalacak insanlarız neticede. Yarın ihtilal olursa beni yeni dünya hükümetinin başına geçirmeyecekler, serserinin biri sokakta tipimi beğenmediği için bıçaklayacak.

Aşı komplocularının çözemediği mesele bu: Dünya hükümetin düzenin devamından ve değişimlerin mümkün mertebe sakin olmasından yanadır. Zaten azalan nüfus azaltılacaksa bunun için aşı üretmez. İnsanlar zaten yürürken CandyCrush oynayan ekran bağımlısı zombilerse ve TikTok'ta gördüklerinden kanaat ediniyorsa bunun için 5G baz istasyonundan sinyal göndermeye çalışmaz. Dünyanın bir hükümeti varsa, bu insanların oldukları yerde bulunmasını ister. Bertaraf edilmesi gereken risk de bu bulunduğu yerde olmanın ortadan kalkmasıdır.

Bu dünya hükümeti yoksa da yerel hükümetlerin istediği bir şeydir. Yani aslında benim gibi işinde gücünde insanların ve hükümetlerin temelde istediği şey aynıdır. Covid bu sistemle ilgili bir risk taşıyordu ve bu sebeple de bertaraf edildi. Bu yapılırken de bir miktar acemilik, saçmalık yapılmış olabilir. Çünkü zaten hükümetler de insanlardan oluşuyor. Ne bekliyoruz ki daha fazla?

[Demzen]