Eğer uzun vadeli ve ayrıntılı plan yapmanın anlamı yoksa, güçlenmek nasıl mümkün? Plan yapmadan hayatla nasıl başa çıkacağız?

Buna cevabım rutinler vasıtasıyla oluyor. Sabahtan akşama arka arkaya ne yapacağını yaklaşık bilebilirsin. Güçlü tanımım da bu, eğer sabahtan akşama yaşadıkların sabit kalabiliyorsa güçlüsün. Ne kadar sabit kalabiliyorsa o kadar güçlüsün. Bu rutin ne kadar kendi eserinse o kadar da mutlusun. Güçlülük ve mutluluğun tanımlarında gününe sahip olabilmek var.

Rutin dediğimizde bunun sıkıcı olduğunu söylüyorlar. Bir şeyler rutine binmişse anlamını kaybetmiş oluyormuş. Rutinden ne anladığınıza ve içini neyle doldurduğunuza göre değişir. Her sabah elde üç sayfa yazıyorum ve bu bir rutin. Bu rutin yazdıklarımın her gün farklı olmasına engel olmuyor. Hemen her sabah çocukların ve annemin Telegram grubuna ufak bir videolu mesaj gönderiyorum. İçeriği de hemen her sabah aynı. Ben iyiyim, hava da iyi, siz nasılsınız? Bu mesajları atmayı bırakırsam bir şey mi oldu diye soruyorlar.

Güçlülük de günün bu rutinlerini mümkün mertebe yapmaya devam etmek. Hangi durumlarda her sabah dışarı çıkmam mümkün olmaz? Hasta olursam, hareket edemez hale gelirsem, hapse düşersem... Kimse her durumda hayatına devam edecek kadar güçlü değil ama bazı rutinler, diyelim namaz veya nefes alıştırmaları veya onun gibi rutinleri her şart altında takip etmek mümkün. O yüzden hayatını bunların üzerine kuran insan, hayatın gününü nereye savuracağını bilmeyene nazaran daha güçlü.

[Demzen]