Sabahları beynimi ve kalbimi saran bir acıyla uyanıyorum. Ayrılık acısı. Neden olduğunu biliyorum ve neden olduğunu bildiğim için de kendimi kurtarıcı ile kurban arasında gidip gelirken buluyorum. Sarkaçlık yorucu. Kurbanlık da, kurtarıcılık da öyle. Kurban bayramından sonra kurtarıcılık bayramı.

Sabah sayfalarını yazarken neden bu acı? diye sordum.

Belirsizlik ve yalnızlık acısı.

Allah seni her durumda koruyup kollamadı mı? Neden bu acı? Belirsizliğin hafsalanın almadığı kadar mutluluk -- ikram anlamına geldiğini düşünsene. Belki Allah seni hayal edemediğin kadar güzel, rahat ve memnun olduğun bir hayata hazırlıyor. Bu belirsizlikler içinde ne yapacağını, ne yapman gerektiğini endişeyle düşünmek yerine o an ne iyi geliyorsa, ne güzel ve hayırlı geliyorsa öyle davran. Hayatın iyi olsun. Dünyanın kıymetini bil. Allah senin kıymetini biliyor.

Elimin yazdıkları beni bir miktar sakinleştirdi. Geçmem gereken bir belirsizlik denizi var ve bu belirsizlik sonrasında hayatın beni daha kötüye değil, daha iyiye, şimdikini aradığım değil, hatırlayıp iyilikle andığım ve şükrettiğim bir zamana eriştireceğine inanıyorum. Geçmişe baktığımda hep böyle olduğuna göre, belirsizlik beni neden bu kadar korkutuyor?

[Demzen]