Üç beynin var diyor adam.

Yılan beyni, memeli beyni ve insan beyni. Bunlar birbiriyle arada konuşur ama genelde mücadele halindedir. Zihnini hangisi ele geçirecek?

İletişimle ilgili bir kitap okuyorum. Just Listen kitabın adı. Sadece dinle. Öfkeli insanları nasıl yatıştırabiliriz? Onları nasıl kendilerini vurmamaya ikna edebiliriz. İş yerinde iletişimimin iyi olmadığına dair geri bildirimler aldım. İletişimimin iyi olmaması sanırım millete net olarak şunu yap derken acele etmemek. Net olmamak çünkü ömrü boyunca emir almaya alışmış insanlara emir verir gibi konuşmak gerekiyor. Biri şu yapılması lazım dediğinde yapıyorum ama insanlara şunu yapmalısın demeden hareket etmiyorlar. Bence asıl bunu öğrenmem gerek.

Eğer bu üç beyinden insan olanına hitap etmek istiyorsanız, öfkeli durumda amygdalayı esir alan ve kendini savunmaya geçen sürüngen beynini susturmalısınız diyor. Evet, susturmalıyız. Çünkü o kükreyince diğerleri susuyor. Karşıdakini de duymuyorlar.

Bu üçü, yani refleksler, duygular ve aklın aynı yöne bakması lazım ki iletişim olsun. Bunun ilk adımı da kendi duygularınla başa çıkmak. Eğer karşındaki öfkeliyken öfkelenirsen, herhangi bir iletişim imkanı kalmamış oluyor. Boğuşan sürüngenlere dönüşüyorsunuz.

İnsanların aynalanmaya ve duygularının anlaşıldığına inanmaya ihtiyacı var diyor. Aynalanmak, yani, karşısındaki insanın da benzer bir zihin durumunda, beynindeki ayna nöronların aynı durumda bulunduğunu görmek. İknanın birinci aşaması bu yüzden dinlemek ve aynı duruma geçmek. Karşıdakini anlamıyorsan, onu ikna edemezsin.

Buna benzer başka kitaplar da okudum. Eskiden kendime sorduğum ilk soru anlamak için ne yapmam gerekir olurdu. Yani, burada bir şeyler elde etmek isteyen benim ya hep, nedense, bir yere gitmek zorunda olan veya işte, bir şeylere ikna etmesi gereken. Sonradan farkettim ki çoğu durumda aslında anlaşılmayan, duygularının anlaşıldığına emin olmayan tarafım. İletişim sorunları sadece benimle ilgili değil, beni geliştirmeye çalışıyorsan bunu karşılıklı yapmalıyız ve eğer benden bir verim almaya çalışıyorsan, bir beklentin varsa, önemli kısmı sana düşüyor. İletişimi düzeltmek sadece benim vazifem değil.

Yöneticilik bu yüzden zor. Her vakit kendini anlaşılmaya muhtaç görmek bu yüzden tuhaf. İnsan her zaman rehine müzakerecesi değil, bazı zamanlar bir şeyleri rehin alan ve bazen de rehin alınan oluyorsunuz. İletişim sanatları elinizde ama insanlardan beklediğiniz şey sınırlıysa, ancak bu sınırlar içinde harekete geçebilirsiniz.

İletişim becerilerimi geliştirmem gerektiğine eminim. Bu konuda eksiğim var. Bilhassa net olmak ve ayrıntı isteyen insanlara ayrıntı, özet isteyen insanlara özet vermek konusunda. Bununla beraber tüm iletişim yükü benim omuzlarımdaymış gibi hissetmiyorum. İletişim dediğimiz iki taraflı bir konu ve bir taraf daima anlaşılmaya hakkı olduğunu düşünüyor ve diğer taraftan daima bunu alamadığından şikayet ediyorsa, orada bir iletişim olmuyor.

[Demzen] #iletişim #Just Listen #duygular