Dün gece Dave Asprey'in Fast this Way diye bir kitabını dinlemeye başladım. Kitabın başında şaman gibi gittim bir mağarada 4 gün sadece su içtim ve uyku tulumunda yattım diye başlamış. Hah dedim ya, evet, ben de şimdi şaman gibi oldum. Bana da yakışan bir ifade.

Kahve bile içmedim neredeyse bir aydır. Şamanlar kahve içer miydi?

Yaptıklarımı (veya yapmadıklarımı) altalta yazınca kendime bile tuhaf gelmeye başladı. Normalde 18-20 saat, ara ara 90 saate kadar aç duruyorum, her gün iki defa soğuk duş yapıyorum, yatakta değil yere bir pike serip uyuyorum, şeker yemiyorum, kalp kırma ihtimali dolayısıyla mecbur kalmadıkça ekmek ve sair tahıl türevlerini yemiyorum, arada hiç insan görmediğim günler oluyor ve son bir aydır kafein almadım. Bu sonuncusunu Ramazan'dan sonra başlarım diye bırakmıştım ama şu an kendimi iyi hissettiğimi farkettim, belki kafeinle de vedalaşmışızdır. Bunlardan daha tuhaf yaptığım bazı şeyler de var ama onları anmak istemiyorum şimdi.

Böyle bir adamın şaman değilse de sosyal engelli sayılması lazım. Ramazanda yürütemedim ama ondan önce gece onbuçukta ışıkları ve ekranları kapatıp, mum yakıp oturuyordum mesela. Bayramdan sonra buna devam etmek niyetindeyim. Onbuçuğu geçersem eski karıma 100 lira veriyorum. Kendisine olan mümtaz duygularımı bir motivasyon aracına çevirdim. Sayesinde şaman oldum.

İnsanlar sigaraya veya içkiye yalnız kalmamak için başlıyor, etrafındakiler içerken sen onlara bele bakarsan tepeden bakmış oluyorsun. Sağlık falan diyemiyorsun, ya n'olacak diyorlar, hepimiz öleceğiz, sen yaşamaya devam mı edeceksin? Sosyal engellilik bu. Böyle bir şamanın ortalıkta fazla bulunmak istemeyişi herhalde anlaşılır.

Ben yirmili yaşlarımda da bir ara böyle olmuştum. Kombi zor çalıştığı için duşu soğuk alıyordum. Bir ara da bugünkü gibi yerde yatmaya başlamıştım. Israrlara dayanamayıp, normal bir insan gibi yaşamaya başladım. Bir de rahat tabii, konformizm. İnsanlara devamlı bir şeyler izah etmeye çalışmak zorluyor, insanların akışına kendimi bırakıyorum. Ama kendi halime bırakılınca aslında bir şaman olduğum aklıma geliyor.

Kötü olan şu: Ben bu halimle mutluyum. Bir takım insanlara uymaya çalışıp kendimi uyuz etmek yerine, böyle takılıp onları uyuz etmeyi tercih ediyorum. Hayat tarzımın uyumsuz olduğunu, devamlı kendimi izah etmek için uğraşacağımı düşündüğüm ilişkiler de artık çekici gelmiyor. Hiç kendini izah etmeye çalışan şaman gördün mü?

Dünyanın bana uyacağı yok ama benim dünyaya uymam da o kadar gerekli olmayabilir. Belki birbirimize uzaktan el sallayarak da idare ederiz dünyayla.

Bu arada altı ay kadar önce kapattığım twitter hesabını yeniden açtım. Şamanlık da bir yere kadar. O zamandan beri yaşadıklarımdan mıdır, pek keyfi yok. Memleketin gündeminden zaten sıkılmıştım, kendi gündemimi de anlayacak insan sayısının memlekette bir elin parmaklarını geçeceğini sanmam. Arada aklıma geldikçe yazı tohumları niyetine öterim belki. Haber vermiş olayım.