Günlük yazıların bazısın telefonda yazıyorum. Telefona klavye bağlı tabii. O kadar da değil.

Normal insanların yaşayış tarzlarından uzaklaşıyorum. Artık gezerken bir otelde kalmak anlamsız gelmeye başladı mesela. Yerde yatabildiğime göre, otele neden para vereyim?

Birkaç yıldır bunun neden sıcak suya para vereyim versiyonunu yaşıyordum. Otellerde sıcak su kullanmamak, kendi kendimi kazıklamak gibi hissettiriyor. Şimdi buna madem yerde yatacaktın, neden otele para verdin sorusu eklendi. Dağ, bayır, uyku tulumu, çadır.

İnsanların genelinden uzakta bir yere doğru gittiğimin farkındayım. Yaşayış tarzımı üstün gördüğümden değil. Soğuk suyun uzun vadede sıcak sudan daha iyi olduğunu, günde bir saat kadar prana, qi veya nefes alıştırmaları yapmanın faydalı olduğunu, sert zeminde yatmanın daha rahatsız olmakla beraber daha dinlendirici olduğunu deneyerek öğrendim. Ancak bunların sosyal bir yaratık olarak toplum içinde sürdürülmesi zorluyor. Daha doğrusu kafası sıfır-toplamlı çalışan zevat için, ya onların dedikleri gibi yaşayacaksın, ya benim dediğim gibi ve bu durumda benim kendimi kalın harflerle belirtmem, sınırlarımı hayli net işaret etmem gerekiyor.

Bana nerede yatacağımı buyuramazsın.

İnsanların kötü alışkanlıklarını hemen her zaman sosyalleşmek için edindiklerini düşününce bu kalın kırmızı çizgilerin neden rahatsız edici olduğu da anlaşılıyor. İnsanların sigara, alkol veya kokain gibi aynı zıkkımı içmeleri onları birbirine yakınlaştırıyor. Konu alkolün kendisi veya tadı veya verdiği keyif değil, herhangi bir şey içiyor olabilirler ama içkinin veya sigaranın bir sosyal statü simgesi haline gelmesi. Bakınız ben onlardan değilim, ben içki içen bir insanım veya ben de sizinle beraber sigara içen biriyim.

Nazarımda tabii bu büyük ölçüde, sözüm meclisten dışarı ben malım demek, yani, afedersiniz ama ne yapayım, samimi düşüncem bu. Bir insan zararlı olduğu bile bile, statü olsun, hava olsun veya dertlerime sinyal olsun diye bir şey tüketiyorsa, o insanın o dertlerini sonuna kadar hakettiğini ve dertlerine terkedilmesinin daha uygun olduğunu düşünüyorum. Benimle değil, dertleriyle veya artık her ne sebeple içiyorsa, onlarla meşgul olsun, sonra da sigarasının dumanını etrafa savurarak övünsün. Ne büyük meselelerim var, bir bilsen.

Benim meseleler bedenimi zehirleyecek kadar büyük değil. Anlayamıyor olmam normal.

Yine de kendimdeki gidişin sonunun neresi olacağına dair ufak endişelerim var. Uyku düzenimi anlattığım iki kişinin de yakında çivili yatakta yatarsın demelerinden sonra ciddi ciddi araştırdım çivili yatak var mı diye. Muhtemelen deneyceğim bir şey ama o kadar çiviyi kim çakacak tahtaya, asıl mesele o. Yoksa mantık akupunkturla aynı. Meridyen arayıp iğne batıracağına, hepsinin üstüne yatıyorsun işte.

Olduğum şey olmaya devam ettikçe, tuhaf anlatılardaki acayip insanlardan birine dönüşüyorum. Çocuklar akşamları mum yakıp yazı yazan babalarını nasıl hatırlayacak acaba? Acayipleşmek veya uzaklaşmak istediğimden değil, sadece olduğum şeyi olmanın bedeli olarak uzaklaşmanın artık korkutmamasından.

[Menfez] #yazı #normal #sigara #içki #soğuk duş #çivili yatak #hayat tarzı #sosyallik