menfez 41

Dünyanın bütün saçmalamalarını getirin bana, ey ilham cinleri, şu kısacık ömürde tüm manasız lafları etmiş olayım, dünyanın bütün saçmalamalarını diyorum, bütün saçmalamalarını dünyanın.

Bastırmaya çalışmadığımda acı gelip kan pıhtısı gibi zihnimin ortasına oturuyor. Pazarlık etmiş ve yine de kazıklanmış olmanın acısı. Dünyayla ve onun gerekleriyle.

Pazarlıksız, müdanasız olmamak adına ve bir miktar iyi olmak gerektiği için herhalde. Yine de pazarlığın bir işe yaramadığına bilmemkaçıncı defa şahitlik ediyorum. Hayatın benden alacağını aldıktan sonra vereceğini vermeyeceğini idrak ederek kaybedilmiş kaçıncı pazarlıktan sonra?

Yaralı bir adammışsın demişti en sonlarda. Tuhaf çünkü bu belli oluyor sanıyordum. Orasından burasından ip sarkan yaralarım, zorla, eciş bücüş kapattığım, bantladığım yaralarımla gurur duymasam da gizlediğimi de düşünmüyordum. Aha burada bir yara var, burada da bir tane diye çetelesini tutmamışım ama bunun o noktada söylenmesi trajikomik gelmişti.

Trajikomik çünkü bir neşter alıp, bütün dikişleri kesmeye, yaraları kurcalayıp hangi şartlarda dikildiklerini incelemeye ve yeni yaralar açmaya hayli mesai harcadıktan sonra yaralıymışsın demekteki pişkinliğin komik bir tarafı da var.

Bu hayata dair son güven kırıntılarını da harcadığımı hissettim. Umudun artık sadece acıyı uzatan bir mesele olduğuna kanaatim bu yüzden. Pazarlık etmeye çalıştıkça olmayacağına, daimi bir uyumsuz olduğuma ve sadece katlanmakla memur olduğuma.

İçimden pazarlığı tamamen bırak diyen sesleri dinleyebilsem. Hala anlamlı cümleler kurmaya çalışıyorum mesela, bu bir pazarlık, anlaşılma pazarlığı. Hayata iyi davranırsam, o da bana iyi davranır pazarlığı. Sen anlamlı bir şeyler söylersen, anlayacak bulunur pazarlığı.

Artık bu pazarlığı sadece etrafımdaki bir iki kişi için yapmak isterim. Zira pazarlık uzadıkça, dünya benden daha da fazlasını alabileceğini düşünüyor. Baktın iyi gitmiyor, hayır, ben burada yokum demek lazım.

Pazarlık bittiği için değil, gereksiz uzadığı için pişmanım.

Biterken şu çalıyordu, sanırım bu defa anlaştık.