Hayat kaygan zeminde yürümeyi öğrenmek. Olgunlaşmak bu oluyor: Tutunacak dalların birer birer kırılıyor. Her an kırılabilecek bir buz zemin üzerinde yürümeye çalışıyorsun.

Buna dair kendi fikirlerin gelişiyor. Kaygan zeminde yürümenin en iyi yolu nedir? İnançlar geliştiriyorsun, buzun üstünde daha az kaydığını düşündüğün yollar deniyorsun, üstüne felaket ihtimaline karşı seni koruyacak daha çok kıyafet, unvan ve mal mülk geçiriyorsun. Ağırlığın arttıkça zemin daha az kayıyor sanki, ama sen de daha az yol alabiliyorsun.

Üstüne yığdıkların bir yandan omurganı da zedeliyor. Hem kaygan zeminde ayakta durmak, hem üstündeki ağırlıkları taşımak omurgaya fazla. Omurgan yumuşuyor, eskisi gibi dik duramıyorsun. Burada, bu buz tutmuş gölün üstünde, üstüne geçirdiğin türlü renkte koruyucu makam ve mevki, orana burana takıştırdığın mal mülkle, omurgası jelleşmiş bir haldeyken buz kırılıyor ve bu halinle sen de kimseye tutunacak bir dal olamıyorsun.

[Menfez] #hayat #buz gölü #statü #omurga