Bugünkü kelimelerinle başlayalım. 827'de ne var?

Titiz (تیتیز) var. Semahane (سماعخانه) var. Tahdidat (تحدیدات) var. Şikayetname (شكايتنامه) var.

Titiz semazenlerin semahaneye tahdidat getirmesi şikayetnemaye konu oldu.

Bence günleri yanlış sayıyorum. Neden bu kadar ilgisiz şeyler geliyor?

800'lerde olduğun içindir belki. Çok spesifik kelimeler çıkıyor ve bunları güne bağlamak zor. 13000'den sonra daha rahat hikayeler yazacağına eminim.

Kimdi o, bu gibi denk gelmeleri, önce oku atıp, sonra etrafına hedef çizmek diye tabir eden?

/You're not so smart/ kitabında duymuştum sanırım.

O kitap fazla rasyonel bir kitap. Yine de sevdim. Kuralların dışına çıkmak için kuralları bilmek lazım. Rasyonel düşünceyi bilmeyen insanın, mucize görmesinden kimse etkilenmiyor.

Kimse başkasının gördüğü mucizeden etkilenmiyor zaten. İnsanların yaşantısı bizi etkiliyor, anlattıkları hikayelerden de buna bağlı olarak etkileniyoruz. Sefih bir adamın anlattığı mucize kabilinden tecrübelere itibar etmeyişimizin sebebi bu.

Önce adamı öğrenip, sonra hikayesinin işe yarayıp yaramadığına bakıyoruz yani.

Evet. Onun gibi. Aleister Crowley diye bir adam var, Ordo Templi Orientis diye bir külte mensup. Anlattığı pek çok hikaye var ama insanlar yaşantısına bakıp, adamın uçmuş olduğuna ulaşıyor.

Bugünlerde kültlerle mi ilgilisin?

New Yorker'daki bir Scientology yazısının <http://www.newyorker.com/magazine/2011/02/14/the-apostate-3/>__ karşıma çıkmasıyla alakalı. Gruptan ayrılan bir Hollywood senaristinin anlattıkları üzerine kurulu yazı.

Ne demiş?

35 seneden sonra ayıkmış içinde bulunduğunun bir kült olduğuna. İçindeyken yardım organizasyonu ve dünyanın iyiliği için çalışan bir grup gibi görüyormuş. Kendini zayıflarla ve ruhu bozuklarla eşleştirdiği için, sevilmeyen kurumlar hoşuna gidermiş. Kendine böyle hikayeler anlatmış seneler boyunca yani.

Çok para gerektiren bir din diyorlar Scientology için.

Evet, audit dedikleri teftişlerde, hocalara saat ücreti vermek gerekiyormuş. Bir Carnegie Mellon profesörü bu dinde yükselmek için 350.000$ kadar para gerektiğini hesaplamış.

Gerçi böyle organizasyonlar para ister ama bağlantı ve network sağladığı için para da kazandırır. Bir nev'i haraç.

İçine girip de hala aklı başında olanlar için böyle bir maksat iddia edilebilir tabii. Yine de insanların bu kadar ayık olduğunu sanmıyorum. Neticede reenkarnasyona inanan ve insanların da bu yeniden doğum çemberinden çıkmak için gelişmelerinin tek yolu olduğunu iddia eden bir din.

Sonsuzluğa ulaşmak için 350.000$ az bile o zaman.

Tabii ki az. Ölüp ölüp diriliyorsun, bir Thetan olarak belki binlerce yıldır öldün öldün dirildin, sonra karşına Scientology çıkıyor ve seni bu çemberden kurtaracak formülü bulduğunu ve sadece 350 kaat olduğunu söylüyor. Elindeki avucundaki her şeyi vermez misin?

Veririm herhalde. Kimse bana böyle iddialarla gelmedi ya.

Aslında dolandırılan insanlara anlatılması lazım bunların, en azından biraz teselli olur, insanlar nelere inanıyorlar diye.

Parayı verip kurtulmak kadar basit değildir ama, böyle deme.

Tabii ki parayı verip, endüljans alamıyorsun. Arada pek çok eğitimi var. Duygularını kontrol etmeyi, fiziksel acıyı azaltmayı ve bunun gibi şeyleri de öğretiyorlardır.

Bunların sen de öğretebilirsin bence.

Ben bedava anlatıyorum, onun için kıymeti olmuyor.

Diğer dinlere bakışları nasıl?

Herhalde kendilerini son din görüyorlar. 1959 tarihli bir dergilerinde ne Efendi Buda, ne İsa Mesih [kendi yüksek seviyelerinden] O.T. değildi. Sadece [giriş seviyesindeki] Temiz'in birazcık üstüydü demişler.

Yani bu ayrılan senarist O.T.'nin 7. seviyesine kadar çıktığına göre, İsa Mesih'ten veya Buda'dan kat kat üstün oluyor.

Evet. Sadece bu ayrılan senarist değil, Tom Cruise, John Travolta gibi ünlüler de öyle. Scientology'ye göre peygamberden öte insanlar bunlar.

Neden bu kadar ünlü var?

Başta stratejilerini öyle belirlemişler. Hollywood'da bir Meşhurlar Şubesi açmışlar. Bahanesi kültürü yönlendiren insanları etkileyerek, insanlığa daha iyi yön verebilmek tabii. İşin ekonomik kısmının eminim bir önemi yoktur.

Kimin akılları bunlar?

Kurucusu Ron Hubbard'ın herhalde. İlk ortaya çıkışı Dianetics diye bir kitapla olmuş. Kolay okunan bir kitap değilmiş, edindim ama bakmadım henüz. Bu kitap çok satınca, hadi bir de din kuralım demişler. Dinin metafizik tarafları da bilim kurgu hikayesi gibi.

Nasıl?

Milyonlarca yıl önce yeryüzünde başka bir medeniyet varmış. Sonra bu medeniyetin mensupları volkanlara atılan kuvvetli bombalarla ölmüş ve ruhları serbest kalmış. Biz o serbest kalan Thetan'ların bedenden bedene göçen halleriymişiz.

Gerçekten bilim kurgu hikayesi gibi.

Adamın hayatı da hikaye. Amerikan donanmasında çalışıp, savaşta yaralandığını ve Scientology sayesinde ölüm eşiğinden ayağa kalktığını anlatıyormuş. Donanmada yaralandığına dair bir kayıt bulamamışlar. Kendini nükleer fizikçi diye tanıtıyormuş. George Washington Üniversitesinden mezun olamadığını bulmuşlar. Normalde hesapları ayrı olması gereken kilisenin, 1982'de Hubbard'ın Liberya'daki şirketine milyonlarca dolar aktardığını söyleyen şahitler varmış falan.

Tam bir şirket gibi. Tam anlamıyla din tüccarlığı.

Adamın kendisinin espritüel, deliliğinin farkında olan biri olduğunu söylüyorlar. Muhtemelen şeyh uçmaz mürid uçurur vakalarından biriydi. İnsanların bu hikayelere bu kadar kolay inandığını görünce, devamını da getirmiştir.

Bu adet her yerde var demek ki. Uçmanın şartı kendine uçuran mürid bulmak.

Ben o kadar ağırım ki, beni kimse uçuramaz.

Hadi canım. Nefsinden yakalarsa, öyle bir uçurur ki.

[Yeni Yazılar]