odku 2

Üzeri desenli her şeyde bir anlam arayan insanoğlunun, kendi hayatında da anlam arayışı boşuna değil. Bir anlam yoksa uydurursun.

Hocam biz neden buradayız?

Kulluk etmek için.

Kulluk etmek ve kime? Kim adına, kime kulluk?

Bir gün şöyle dedi: Din daimi surette size nasıl yaşamanız gerektiğini anlatır. Bu da insanın insan üzerinde kurduğu iktidarla ilgilidir. Böyle bir derdim yok. Nasıl yaşamanız gerektiğini kendiniz bulmalısınız. Bunun için hikayeler ve ölçüler anlatıyoruz.

Hikayeler böyle. Nasıl yaşamanız gerektiğini anlatmaz. Kimse Eyyub kıssasına bakıp kendini hasta etmez, kimse Musa gibi adam öldürdüğünde, Hızır gibi gemi batırdığında kendini iyiliğin ve kötülüğün ötesinde görmez.

Sana nasıl yaşaman gerektiğini kural listeleriyle anlatıyorsa, toplum ve onun hiyerarşisi adına, toplum denen organizma adına üzerinde iktidar kuruyordur. Yok eğer kendin tercih ederek öyle yaşıyorsan, bu bir hikmet arayışı olur.

Bu insana çok yük değil mi dedim. Duymazdan geldi.

Konuşmaya devam etti: İnsanların ne kadar kötü olduğunu bilmediğini görüyorum. Onlarla kötülükte mücadele edemeyeceğin için kendine bir hikaye uydurup, hepsinin sonu iyi olacak demek zorunda hissediyorsun.

Bu anlatılanlar insanın kötülüğüne bahane olsun diye değil. Geçen gün İstanbul sokaklarında kedi vlogger'lığı yapan iki Rus'un sokaklarındaki 47 kedinin telef edildiğini öğrendim. Bu kötülüğü Hızır mı yaptı mesela? Çünkü o kedilere YouTube'dan bakıp Türkiye'ye gelecek biri annesine asi olacaktı.

Bir insan bu saf kötülükle ne gibi bir amaç gütmüş olabilir?

Sonra başka bir haber: Bahçesinde sebze yetiştirip evsizleri besleyen bir kadının bahçesine tuz dökmüşler. Bir şey yetiştiremesin diye. Bu hikaye de bana herhangi bir Hızır kıssası gibi geldi.

Durduk yere kötülük, durduk yere iyilik. Bu ikisi birbirinin kardeşi. Kadın evsizlere durduk yere iyilik yapıyormuş, sonra biri de ona ve bahçesine durduk yere kötülük yapmış. Biz ölümü hayatın kendisi kadar makbul bulmuyoruz, iyilik bizim için kötülükten daha makbul hala. Ölümü tanımıyoruz. Karanlığı bilmiyoruz. Hep aydınlatmaya çalışmak bundan.

Karanlığın sahibi sana dünyanın umduğun gibi bir yer olmadığını sık sık hatırlatacak. Ne düşündüğün kadar iyi, ne düşündüğün kadar kötü.