Yevmiye - 12390
- 1 minutes read - 152 wordsKendimi yorgun hissettiğim zamanlar hep ölüm aklıma geliyor, belki düşüncemi oynatan adamın nasılsa öleceksin, kendini yorma demek isteyişi bu ancak ah, işte böyle.
Neler peşindeyiz, neler arıyoruz? Kendimi biraz daha uzaklaştırmak istiyorum insanlardan. Fikir adamı haline gelmek kadar tehlikeli bir şey yok, bir konuda fikrinin sorulmaya başlaması ve bilmiyorum, umurumda da değil diyecek kadar güçlü olmadığım için anlamadığım, düşünmediğim bir konuda insanların inanacağı şeyler söylemek. Bu tehlikeli bir durum.
Yazıyla beraber, yazıya karşı duyduğum yabancılık da arttı. İnsanın nasıl yazar olabildiğine dair bir eleştiri mekanizması. Kendi elini tutmak gibi düşünebilirsiniz bunu, belki bu işin yolu, kendini pazarlamaktan geçiyor; doğru şeyler söylüyorsan, neden daha çok insanın bunu duymasını istemiyorsun? Kalabalıktan hoşlanmıyorum.
Kalabalık çünkü, insanın haketmediği bir mertebeye sürüklemeye meyilli. Bir mahallede adımın anılıp, o mahallenin söylediklerimi hiç anlamamış sakinlerinin de buna katılması korkutucu.
Cemil Meriç aydının bir sınıfın sesi olabilirse duyulduğunu söylüyor. Aksi halde ne olur? Bazen bunu soruyorum, yokluğun sesi nasıl olabilirsin?