Elime Ahmet Cevat Emre'nin Eski Türk Yazısının Menşei diye bir kitapçığı geçti. Göktürk alfabesinin ne kadar orijinal olduğunu anlatıyor.

Kitabın başında Ulu Şefimiz Atatürk'ün Yüce Takdirleri başlığıyla, etüdün önce Bayan Afet tarafından okunduğunu ve daha sonra da Ulu Önder ATATÜRK tarafından da takdir edildiğini söylemiş.

|image0|

Üsluptan sanıyorsunuz ki, Atatürk kitabın sonuna müthiş bir methiye yazmış, kitabı okuyunca zihni açılmış, hastalığı yavaşlamış falan. Hayır. 1938'in 1 Eylül'ünde kitabın arkasına düştüğü not şuymuş.

|image1|

Evet sadece Eyi yazmış, baktım baktım başka bir şey bulamadım, diğer yazılar sayfanın arkasından. Bir de tarih atmış, imzası da var. Daha ne olacaktı? dememiz gerekiyor tabii.


Bir adamı fazla şişirenler mi, ona iğne değdirenler mi patlamasına sebep olmuştur?


Bugün biraz İrade hakkında kitap dinledim. Willpower, Rediscovering Greatest Human Strength diye bir kitap.

İradenin mesela fiziki kuvvet gibi geliştirilebildiğini, ve yine onun gibi yorulabildiğini anlatıyor. Daha kitabın başlarındayım ama bu konuda yapılmış çalışmalar, insanların aynı anda bir çok konuda irade göstermesinin zor olduğunu, iradenin tükenebilen bir kaynak olduğunu ve diyelim diyet yapmak için iradesini harcayan birinin, dişlerini fırçalamak için daha az iradeli hale geldiğini anlatıyor.

İnsan aynı anda hayatında pek çok değişiklik yapmaya kalkarsa hiçbirinde başarılı olamıyormuş. Sigarayı bırakmaya çalışan insanın, hayatının diğer taraflarında mümkün olduğunca az değişiklik yapması gerektiğini, yoksa hepsine birden irade yetiremeyeceğini söylüyor.

Okullarda böyle şeyleri öğretmiyorlar. En azıdan insanlara, kendilerini tanımalarını ve nasıl çalışabileceklerini öğretebilmek lazım. Bir şeyleri ezberletmek yerine, iradelerini kullanmayı öğretmek ve onu geliştirmelerini sağlamak. Kendilerini öğrenmelerine sebep olmak. İnsanın öğrenebileceği en önemli şey kendisi.

Ama bunu görmezden gelmek daha kolay. Geçen Ahmet Taşgetiren bir yazısında, Amerika sağmayacağı ineğe ot vermez diye bir şey söylüyordu. Devlet için de geçerli bu. Devlet de sağmayacağı vatandaşa ot vermiyor. Eğitim de ot cinsinden ve onun kendini tanımasını değil, yararlı ve üretken bir vatandaş olmasını istiyor.

.. |image0| image:: yuce-takdirleri.png .. |image1| image:: eyi.png

[Yevmiyeler]