Depresyon: Geçti gitti bir kaç günlük fasıldı.

| Köpük köpük acılar hangi denizden kalmış? | Kopuk kopuk fikirler hangi zihnin öksüzü?


Bugün kaç kelime öğrendin ve bunlardan kaçı hangisini en çok sevdin?

Bugün çok kelime öğrendim. En çok sevdiğim herhalde Çince bir kök ideogram ⺡ (üç damla su) idi. Köklerin okunuşu yok. Kelime de sayılmaz aslında.


Dinlediğim kitapta Gladwell bugün disleksiklerden bahsetti. Disleksik bir avukattan. Avukatların disleksik olması zor, tüm işleri okumakla geçenlerin. Ancak disleksi başarılı olmasında etkili olmuş. Sağırlığımın insanları daha dikkatli dinlemeye sevketmesi gibi, disleksikler de daha dikkatli okumak zorunda kalıyormuş. Çünkü yavaş okuyorlar.

Benim yöneticilik yapmam da onların okuması gibi bir şey. İnsanların ekseriyetinin üzerinde durmayacağı bazı ayrıntıları fazla yakalıyorum. Adamın birini yaptığı işi saat doldurmak olarak tarif ettiği için attım mesela. İfadelerindeki bozukluk, ses tonundaki değişiklik. Kulaklarımın fısıl fısıl dedikoduya açık olmaması sebebiyle insanları hakkındaki fikirlerimi kriterlere ve kendi gözlerime dayandırmak zorundayım. Bu da beni mecburen daha iyi yönetici yapıyor sanırım.

Disleksiklerin okuma durumu da böyle. Yavaş okudukları için okumakla ilgili işlere daha çok zaman ve zihin ayırıyorlar. Okurken girdi yavaş geliyor ve herhalde bu sebeple düşüncelerini sıraya dizecek daha çok zaman buluyorlar. Yavaş okumak zorunda kalmanın sınavlarda önemli bir etkisi olduğu, kötü fontla yazılmış soruların daha başarıyla cevaplandığı bir süredir biliniyor. Disleksiklerinki doğal yoldan tüm fontların zorlaşması demek.

İnsanın başarısının tek ölçüsü herhalde düşünmesi. Bir şekilde düşünmek mecburiyetinde kalınca, başarılı da oluyor. Gerçi düşünmek mecburiyetinde kalıp düşünmediği için hayatı kayan da çok. Hapishanelerde çok fazlaymış disleksikler.


Bunun üzerinden tekrar geçerken şu aklıma geldi: İnsanlık zihin farklılıklarını aynı şekilde yoğurmaya pek meraklı. Otistiği, disleksiği ve sair uyumsuz zihni hasta deyip kenara bırakmakta pek aceleci. Farklılıklar sözkonusu olunca, diyelim homoseksüeller için gösterdiği merhameti bu farklılıklardan esirgiyor. Zihin farklılıkları, cinsel farklılıklardan daha büyük saygıyı ve dikkati hakettiği halde, yaygara yapmayı bilmedikleri için onları dinleyen yok.