Mutluluk hayali bir durumdur. Önceleri yaşayanlarca ölmüşlere atfedilirdi, şimdilerde yetişkinler çocuklara, çocuklar da yetişkinlere atfediyor. -- Thomas Szasz

Mutluluk nasıl bir şey? Bir sıfat gibi kullanıyoruz ama mutlu olanın (durup sormadıkça) bundan haberi olmadığına göre, aksak bir sıfat. Sıfat olduğunu sanıp, tanımlayamadığımız pek çok kavram gibi, mutluluk da bir fiil. Bir insan uçan bir kelebek gibi mutluluyor olabilir ama mutlu demek için, kelebeği öldürüp parçalarına ayırmak gerekiyor. Sonra neden uçmadığına hayret ediyoruz. İçi boşmuş bu mutluluğun.


Szasz'ın Psikiyatri ile ilgili bir kitabını okumuştum. Psikiyatri'nin yalanlar bilimi olduğunu söylüyordu. İnsan ruhunun pek çok tarafı, isimler vasıtasıyla anlatılamaz. Anlatmaya çalışıp, bunun için ince tasniflerin yer aldığı kitaplar yazmaya başlayınca, bir yerden sonra uydurmak zorunda kalırsın. Szasz böyle anlatmıyor, kendi mesleği olduğu ve daha deneyimli olduğu için bazı tanımların tamamen keyfi olduğunu söylüyordu.

Hepimiz Allah'ın fiilleri içinde kendine yer tutmaya çalışan isimcikleriz. وَعَلَّمَ آدَمَ الْأَسْمَاءَ كُلَّهَا ayetini bazen böyle anlayasım tutar. Melekler Allah'ın mahlukat üzerindeki tasarrufu, bütün fiillerin mübdii Allah'ın isimler dünyasındaki mülküdür. Onların Adem'e ancak Allah'ın emriyle secdesi, bir yerde kafası isimlerden başkasına çalışmayan ve yedi adımın ötesini göremeyen insanın, Allah'ın takdiriyle fiil sahibi olmasıdır. Ancak bu fiiller, kendi mülkü olmadığı için, insan fiilleri de isim cinsiden anlayabilir. Donmuş halde.

Bu bana başka bir Nöroloji deneyini hatırlattı. 1980'lerden beri insanların hür irade sahibi olmadıkları, diyelim elini kaldırmak isteyen bir insanın, bunu istemesinin, kaslarına elektrik sinyali gitmesinden sonra gerçekleştiği biliniyor. Yani fiil önce halkediliyor ve insan daha sonra bunu kendi fiili olarak irade ediyor. İnsanın şuur dediği, aslını bilmediği bir isim.

[Yevmiyeler] #mutluluk #Thomas Szasz #şuur #bilinç #irade