Domates ve Anlam

Bir yandan Kapitalizm'in nimetlerinden sonuna kadar faydalanıp, bir yandan da onun arızalarından en çok şikayet ederek, haklılık onurunu elinde tutan insana ne denir? Bizde solcu diyorlar.

Kapitalizm bir düzen kurmuş, insanlara (ben de beğenmesem de) bir şekilde hayatta kalma imkanı veriyor, onlara ihtiyaçlarını edinme imkanı veriyor. Dahası olabilir mi, evet, olabilir, daha iyi domates yemek, daha kaliteli kıyafetler giymek herkesin hakkı. Doğru. Ancak sen bunu eleştirirken, insanlara somut vaadlerde bulunmuyorsun, onları kendin kadar haklı yapmak istiyorsun belki, onları bilinçli yapmak istiyorsun ve böylece domatesin iyisini arayıp durarak manasızlaştırdıkları hayatlarına bir anlam katabileceğini düşünüyorsun. Büyük bir anlam, adalet ve belki kurtuluş.

Hayır, onlar domatesin daha iyisini aramaya devam edecekler ve hayatlarında bir değişiklik yapmak istiyorsan, domatesin en iyisini onlara ulaştırmayı garanti etmen gerekir. Domatesin açlığını anlamla dolduramazsın. Kendini domates ihtiyacın da olmayışının verdiği güçle, insanlara lağım faresi gibi bakarken buluyorsan, eh, neden onları şimdiye kadar kurtaramadığını da anlamış oluyoruz.

Bizde solculuk, bir yandan Kapitalistlik oynayacak imkanları elinde tutmak, bu düzenin içinde mümkün mertebe iyi bir konum elde etmek ve para sahibi olmak ama bir yandan da, sistemin en birinci beğenmezi olmak demek. Hiçbir şeyi beğenmeyen, dünyanın en beğenmezi.

Dünyayı domates yerine anlam satmaya çalışanlar değil, anlamını domates üstüne kurabilenler kurtaracak.