1

Hammurabi kanunlarında bir bina yıkılıp, ev sahibinin oğlunu öldürürse, inşaatı yapanın oğlu öldürülüyormuş.

İnşaatı yapan adamın oğlunun suçu ne?

Öbürü de diyecek ki, yıkılan evin altında kalan oğlanın suçu ne?

Bu bizim aşina olmadığımız bir kişilik anlayışı. Eğer oğlan diyelim koyun keçi cinsi bir mal gibi görülüyorsa, o zamanlar, bir adamın keçisini öldürürsen, nasıl ki tazmin ediyorsun, oğlunu öldürünce de, oğlun öldürülüyor.

Yine de izah edemedim. Ben olsam, ulu Hammurabi, yıkılan binayı inşa edenin oğlunu, oğlunu kaybeden adama köle olarak verirdim. Veyahut inşaat ustasının kendisini, ölen çocuğun yaşı kadar sene köle yapardım.

Böylece bir can daha kaybedilmemiş olurdu.

2

Kitaplarınızı düzenlemeye ne kadar zaman ayırıyorsunuz? Ben hemen hiç zaman ayırmıyorum. Önemli bir kısmı zaten bilgisayarın disklerinde, arayınca bulunacak haldeler. Ölü ağaç kitaplarımı ise düzenlemiyorum. Gerekirse bulacak kadar tanıdım kitaplığı, bunları düzenlemenin hayatım boyunca yaptığım en boş işlerden biri olduğuna karar verdim.

Muhtemelen ileride de, şimdiki (sesli) kitap yedekleme sistemlerim hakkında böyle düşüneceğim. En az iki kopyası olsun diye çalışıyorum bunların, biri giderse biri kalsın, F- İngilizce öğrendiğinde dinlesin diye hayallerim var ama onun ne kadar ilgisini çekecek ve ben (belki dinlemesi binlerce saat tutan) bu kitapları nasıl dinleyeceğim, bilmiyorum. Günde kaç saatin var ki senin?

[Yevmiyeler]