Bir telegram robotu yapıp, canım sıkıldıkça onunla konuşmak niyetindeyim. Asistan gibi bir şey, şunu yaz, bunu ara, şunu not al, vs. Boş iş deyince, hayal gücüm sıhhatine kavuşuyor.

Gerçi belki de o kadar boş iş değildir, kelimeleri eklerine ayırmanın (morfolojik analiz) bile sorun olduğu Türkçe için belki de iyi bir chatbot olur.

2

İnsanların karakterleriyle dünya görüşleri arasında bir ilişki var ve bu ideolojinin karakteri belirlemesi şeklinde değil, karakterin seçilen ideolojiyi belirlemesi şeklinde, bana kalırsa.

Bir kişisel başarı hedefi olan, hayat anlayışını da bunun üstüne kuran birinin, hiçbir başarının kişisel olmadığını söyleyen mesela toplumculuk gibi bir ideolojiyi beğenmesi beklenmez. Dünyevi zevkleri önemseyen birinin, bunları önemini inkar eden ve yerlerine uhrevi veya manevi zevkler koyan bir fikri benimsemesini bekleyemezsiniz.

İnsanların önce kendilerine uygun bir yuva bulup, sonra bu yuvanın dilini öğrenmesi ve onların diliyle dünyaya bakması aslında ideolojik farklılaşma. Nihai tahlilde herkes özgürlük, herkes mutluluk, herkes iyilik istiyor ancak bunların somut anlamları herkes için farklı. Bu soyutlukların somut anlamlarını yuvamızda kiminle beraber olduğumuz belirliyor ve bu somut kavramlara bağlayan ideoloji bu yüzden farklılaşıyor.

3

Açık Bilim'de Ya Yalnızsak diye sormuşlar. Kainat sadece bizim içinse?

Kainatın sadece bizim için olması mı daha korkunç, başka birilerinin olması mı? Sadece bizim için olması çok anlamsız geliyor, şehir büyüklüğünde bir arazi var ve bunun toplu iğne kadar kısmında yaşanıyor. Ancak başka birileri olması da pek iyi bir haber değil, o da bizim o kadar özel olmadığımızı gösteriyor.

Canlılığın ortaya çıkışıyla ilgili sair teoriler geliştiriliyor, birinde belli molekül formasyonlarının diğerlerine nazaran enerjiyi daha iyi hapsettiğine dair bir iddia var. Hayatın varoluşunda termodinamikin 2. ilkesine aykırı olarak, entropiye rağmen düzenliliğin nasıl arttığını açıklamaya çalışıyor.

Mesela bu doğruysa, hayat dediğimiz düzenliliğin başka yerlerde de ortaya çıktığına inanabiliriz. (Bu ortaya çıkan hayatın bir dengede devam etmesi veya ışık hızını aşıp bize ulaşması vs. ayrı sorular). Ancak bu durumda da, bu düzenliliğin anlamı nedir? sorusu geçerli. Hayatın anlamı sadece bireysel olarak değil, tüm kainat için, daha büyük bir soru haline geliyor.

4

Bilimadamı saçını nerede kestirir?

Peki ya biliminsanı?

Adam kelimesinin anlamının insan olduğunu söylüyorlar. Bilimadamı ile biliminsanı arasında fark yok... muş. Buna inanmak istiyorum, çünkü ağzım ikincisine hiç alışmadı.

Yine de adam kelimesinin anlamının erkek olduğunu bir türlü unutamıyorum. Sözlüklerdeki anlamları değiştirsek de, benim eski kafamdaki anlamlar bir türlü değişmeyecek.

Onun için bilimadamı saçını nerede kestirir? mühim bir soru. Berber diyorsanız, benim gibi cinsiyetçi bir mankafa olabilirsiniz.

5

Sözlük, her zaman kelimelerin anlamlarını mı verir? Yoksa bunların bazısı temenniden ibaret midir? Kelimeleri sözlükten yok ettiğimizde, insanların da artık o kelimeleri kullanmayabileceğini umabilir miyiz?

Sözlük sadece yazarlarının o dilden ne bildiğini ve bildirmek istediğini gösteriyor. Temenni sözlüğü.

6

Naziler zencileri alt seviye insan değil, hayvan kabul ediyormuş.

Irkçılık da yer yer komik bir meslek. Ben de yarım paket içip sigaraya alışamadığım, üstüne zaman zaman pipo içip, yine de tiryakisi olmadığım için bünyemdeki Neanderthal genlerinin az olduğuna kanaat ettim. Çünkü diyorlar ki, insanda %2,5 kadar böyle bir gen var, kaçırılan Homo Neanderthalis kadınlarından gelen... İnsanın bazı hasletleri de onlardan miras, mesela sigara bağımlılığı.

Bu Neanderthal izleri de Afrika hariç farklı oranlarda genlerimizde mevcut(muş.) Şimdi bakınca, Homo Sapiens Sapiens'in en saf hali Afrika'da o zaman. Saf ırk varsa, zenciler yani. Ben de sigara içmediğim için o saf ırka daha yakın hissediyorum. Sigaradan kendime ırkçılık yaptım, Nazilerinkinden daha iyi oldu bence.

7

Bir arkadaş Twitter'da birine çok fav bırakmak yürümek anlamına gelebiliyor dedi. Ben de hmmm dedim, bu yaştan sonra umarım öyle anlaşılmaz, çünkü bu hafta bu arkadaşa kaç kalp bıraktım, acaba yanlış mı anlaşılırım diye düşünecek halim yok.

Yürüye yürüye yoruldum ben dostlar, bu yaştan sonra kimseye yürümeye niyetim yok.

Bu yaşta olmanın nimeti de bu, böyle saçmalıklar için bu yaştan sonra diyebiliyorsunuz.

[Yevmiyeler]