Ram Dass'ın bir konuşmasını dinlerken İnsanın (büyük harfle) Şuur olduğunu bilmesiyle söyledikleri dikkatimi çekti. Sonlu bir varlık, sonsuz Şuur'u bilemez ancak Şuur olabilir dedi. Sonlu varlığın sonlu zihni, bütün bu kainatı dolduran Şuuru bilemezmiş -- ancak o küçük şuurun kalıplarından kurtulursan Şuur olabilirsin.

En son burada ve daha önceden buradaki gibi yerlerde bahsettiğim hakikat bilinmez, hakikat olunur dediğime benzediğini düşündüm bu söylediğinin. Asıl derdim ikilik üzerine tabii, bilen ve bilinen farklı ise hakikat kaybolur. Kainatın gerisindeki hakikati, kainatın içinden bilemezsiniz çünkü o hakikat sizin o bilişinizi de şekillendiriyordur.

O halde hakikati nasıl bileceğiz? Bütün bunların anlamı ne?

Kötü haber, ufak halimizle anlayıp anlatabileceğimiz bir hakikatin olmadığı. İyi haber, bütün hakikatin her zerresiyle varlığı ihata ettiği. Ondan kaçamazsın. Ne içindesin, ne dışındasın. Sen osun.

[Demzen]